Sporty Magazine official website | Members area : Register | Sign in

Archives

Muro Filminin 2.Yolda

19 Aralık Cuma günü ATV Avrupada Uğur Işılak'ın sunduğu 'Yıldırım Gibi' programına ,Kurtlar Vadisinde Muro,Çeto ve Yıldırım karakterleriyle büyük beğeni toplayan ve bu üçlünün maceralarının anlatıldığı Muro-Nalet Olsun İçimdeki İnsan Sevgisine filminin başrol oyuncuları Mustafa Üstündağ,Şefik Onatoğlu ve Eray Türk konuktu.

Keyifli bir şekilde geçen programda Muro karakterini canlandıran Mustafa Üstündağ Muro'nun ikinci filminin müjdesini verdi.
Uğur Işılak'ın sorusu üzerine ikinci filmin 2009 yılı içerisinde geleceğini belirten Üstündağ,daha birinci film vizyondayken hayranlarına çifte mutluluk yaşatmış oldu.

www.KurtlarVadisi-Pusu.Com

Muroya Saldirmayin


MURO'YA saldırmayın

Her sahnesi olay yaratan filmle ilgili tartışmalar biteceğe benzemiyor.. Muro'yu Türkiye çok sevdi ama birileri pek sevmedi.
Kanal1 ekranlarında Özlem Gürses'in sunduğu '1 Bakış' Programı'nın konuğu Muro karakteri ile izlenme rekorları kıran Mustafa Üstündağ oldu.

Kurtlar Vadisi' dizisinde ortaya çıkan ve en son 'Nalet Olsun İçimdeki İnsan Sevgisine' isimli bir sinema filmi haline gelen Muro karakterini oynayan Mustafa Üstündağ, Özlem Gürses'in sorularını yanıtladı.

'Bir Bakış' programının konuğu Üstündağ, son dönemde Muro'nun 'devrimci'lerle dalga geçtiği yolundaki eleştiri ve protestolara cevap verdi. Geçtiğimiz günlerde, Öğrenci Gençlik Sendikası (GENÇSEN) üyesi bir grup, “Muro Nalet Olsun İçimdeki İnsan Sevgisine” filmini, yurtsever ve devrimcileri aşağıladığı gerekçesiyle protesto etmişti. Muro, bu protestoları demokratik bir ülkede normal karşıladığını söylerken, toplumun duyarlı olması gereken başka konularda aynı hassasiyeti göstermediğine dikkat çekti.

Mustafa Üstündağ; 'Yunanistan'ı görüyoruz işte, kapı komşumuz. Bir kişi öldürüldü diye bütün Yunan halkı ortaya döküldü. Bu kitle burada yok ama herhangi bir filmi hemen çıkıp 25-30 kişi, pankartlarla... Yani bu olur. Bu olmalı da. Ama sadece bununla kalmamalı.'

Gürses, bu sözler üzerine Üstündağ'a, 80 sonrası halkın farklı bir noktaya geldiğini ve tepkilerini dile getirebilecekleri alan olarak sadece 'popüler' alanın kalmış olabileceğini söyledi.

Üstündağ ise, 'Bir popüler alan varsa o zaman popülariteyi de düzgün kullanıp birşeylere zarar vermeden, evet çık kendi söyleyeceğini söyle. Bizde çok büyük bir alışkanlık var. Birşeye saldırarak hep kendi derdimizi anlatıyoruz. Birşeye zarar vererek birşeyi yok sayarak... Ama mademki Muro'nun bir popülerliği var, bunu paylaşarak sen derdini anlatabilirsin. Ona saldırmana gerek yok bence,' dedi.

Üstündağ sokaktan gelen her türlü eleştiriyi değerlendirdiğini de söyledi ve 'Memleketin hali böyle olmasaydı Kurtlar Vadisi olmazdı. Pana Film getirmedi memleketi bu hale,' şeklinde konuştu.

HERKES MURO'YA HAYRAN MURO KİME HAYRAN?

Üstündağ, Gürses'in 'popülerlikten ötürü dışarı çıkmak artık zor mu?' sorusuna:
'Değil ben öğrenciliğimden beri 97 yılından beri Kadıköy'deyim. Zaten aynı çevre olduğu için sıkıntı olmuyor. Kadıköy'ün dışında oluyor tabi. Çünkü insanlar sürekli görmüyorlar. Televizyonda gördükleri için... Ama bana da oldu ben havaalanında Trabzonsporlu bir futbolcu gördüm. Kahveyi bıraktım koştum gittim. 'Abi dedim resim çektirebilir miyiz?' Bu insanların hoşuna gidiyor, hatıra olarak saklıyorlar. Güzel birşey.'

Turk Filimleri Yabancilari Gecti

2008'de Türk filmleri gişede yabancı filmleri geçti

Türk filmleri Hollywood başta olmak üzere yabancı rakiplerini geride bıraktı.
Sinema ve Telif Hakları Genel Müdürü Abdurrahman Çelik, ANKA’ya yaptığı açıklamada 2008’in Ocak ayından, 15 Aralık’a kadar olan süreçte, yerli ve yabancı olmak üzere toplam 257 sinema filminin vizyon gördüğünü belirtti.

Bu filmlerin 50’ye yakının Türk filmi olduğunu hatırlatan Çelik, Türk sinemasının 2008’de “altın yılınıö yaşadığını söyledi. Bu rakamın on yılların en yüksek rakamı olduğunu vurgulayan Çelik, “Film üretim sayısında ciddi bir artış var. Kalite ve nitelik açısından da Türk sinemasında çıta her gün biraz daha yükseliyor. Artık sıkça yurt dışında festivaller, yarışma ve özel tanıtım etkinliklerine davet ediliyoruz diye konuştu.

2008’de vizyona giren filmler arasında yine en çok izleyici sayısı yakalayan filmlerin Türk filmleri olduğunu ifade eden Çelik, en fazla seyirci yakalayan filmler sıralamasında ilk 10’un tamamına Türk filmlerinin yerleştiğini kaydetti.

Çelik ilk 10 listesinin başında milyonları bulan seyirciye ulaşan Recep İvedik’in, ikinci sırada Cem Yılmaz’ın yönetmenliğini yaptığı ve başrolde olduğu AROG’un, üçüncü sırada ise Çağan Irmak’ın “Issız Adamö adlı filminin yer aldığını kaydetti. İlk 10’da yer alan diğer Türk filmleri ise sırasıyla şöyle:

“Osmanlı Cumhuriyeti, Muro, Mustafa, 120, Maskeli Beşler Kıbrıs’ta, Çılgın Dershane Kampta, O? Çocukları."

AVRUPA MERAK EDİYOR

Çelik, Avrupa ve ABD ülkelerinin Türk sinemasını yakından izlediklerini belirterek, “bu başarınınö devamının getirebilmesinin önemli olduğunu ifade etti. Çelik, “Avrupa ve ABD Türk sineması böyle bir seviyeye nasıl geldi merak ediyorlar. Devletin destek politikasını, Türk izleyici profilini merak ediyorlar. Bunun için biraz daha dışa yönelik, uluslar arası izleyici kitlelerini de hedefleyen projelere imza atmak gerek. Bu sayede ortak yapımların önü açılırö dedi.

30 ÜLKEDE TÜRK FİLMLERİ HAFTASI

Türk filmlerinin dünyanın çeşitli ülkelerinde düzenlenen “Türk Filmleri Haftasıö etkinliğiyle ülke sınırları dışında da dolaştığını kaydeden Çelik şunları dedi:

“Ocak ayının sonunda Türkmenistan’da Türk Filmleri haftası yapılacak. Üstelik biz bu ülkelere artık filmleri, Rusça değil kendi dillerinde dublajlayıp gönderiyoruz.

Yine 2009’da Brezilya ve Arjantin’de Türk Filmleri Haftası yapılacak. Şubat ayının sonunda da Dubai, Abudabi ve Bahreyn’de yapılacak. Bu zaman kadar 12 ülkede yapıldı. Haziran’a kadar 17 ülkede daha yapılacakö diye konuştu.

Vadi O Kadar Neseli ki



Ne yalan söyleyeyim, filmin sonuna kadar Necati Şaşmaz’ın birkaç saniye görüneceği sürpriz bir sahne bekledim. Olmayacağını bile bile… Elbette Muro ve adamlarının macerasına Polat Alemdar’ı dahil etmek anlamsız olurdu ama ben de bir dolu Polat hayranı gibi masumca bekledim, belki yapımcılar bir iyilik yaparlar da yüzümüzü güldürürler diye. Yine tüm hayranlarla beraber bir başka Polat Alemdar macerası beklemek zorundayız anlaşılan, eh o zamana kadar da Muro, Çeto ve Yıldırım’la vakit geçirelim. Onlar da ekipten artık.

SİLAHSIZ ÜÇ SİLAHŞORLAR

‘Muro; Nalet Olsun İçimdeki İnsan Sevgisine’ geçen hafta aynı gün içinde gördüğüm iki Türk filminden biriydi. Şöyle bir endişe taşıdığımı itiraf etmeliyim. Bir ‘Kurtlar Vadisi’ hayranı olarak Muro ve adamlarını acaba dizideki üç-beş sahne ile seviyor ve o konsept içinde mi kabul ediyordum? Sıkılırım endişesi ve Muro’nun bitmek bilmeyen diyaloglarından daralırım ve üstelik Polat’ımı görmeyeceksem ne işim var düşünceleri ile gittim filme. Ve hiç sıkılmadım, hatta dizide ‘eh işte’ kıvamında sevdiğim Muro’yu ‘bir hayli’; ‘bir hayli’ kıvamında sevdiğim Çetin’i ‘oldukça fazla’ ve ‘oldukça fazla’ kıvamda sevdiğim Yıldırımcığımı ‘yerim ben onu’ noktasına getirdi film. Eh filmlerin böyle bir büyüsü oluyor elbette, sevdiğiniz bir oyuncuyu birdenbire sevmeyebiliyor veya sevmediğiniz birine delice hayran olabiliyorsunuz.

Sinema işini kendi adları kadar iyi bilen Pana Film ekibi için Muro’nun hikayesini beyazperdeye taşımak kaçınılmazdı elbette. Milyonlarca defa izlenen Muro diyalogları, çok daha çeşitlenip-renklendirilmiş ve bir de aşk-meşk katılmış haliyle seyirciye büyük keyif verecek formüllerle süslenerek beğeniye sunulmuş nihayet. Belki sadece kadınsı bir içgüdü ile son derece ‘itici’ bulduğum ‘malum ülkelerin’ kadınlarına bakışımı değiştirdiğini söylemeliyim ‘Muro’nun. “Canim, sen çok kaba, ben seni istemiyor” cümlesi kopardı beni ve Türk kadınları için son derece yol gösterici bulduğumu da itiraf etmeliyim. Son zamanların en keyifli ve akıllı metinlerle süslü komedisi, kaçırmayın. Filmde silah sahnesi de yok sayılır ayrıca, detay vermeyeyim ama gerçekten yok sayılır. Tamam, silah iki kez patlıyor ama… Ama işte!

Not: ‘Muro’ eleştirisi yapayım biraz da… Son zamanlarda adım ‘sevgi böceği’ne çıktı. Her şeyden keyif almak da suç memlekette! Film seyredip suratı asıp “hımm hiç olmamış ama falanca film harika, çünkü iki saat boyunca ağladık” demek moda. Peki, ben gülmeyi seviyor, zekice güldürmeyi becerebilenleri takdir ediyor ve bundan zevk alıyorsam ne olacak? Muro’yu illa eleştireceksem, çok fazla fragman döndürdükleri için eleştirebilirim ama o da yapımcıların tercihidir. Yine de filmde sürprizler var, Muro’nun aşk hikayesi daha başlamadı bile, henüz seyircinin ağzına bir parça bal çaldılar. Ama o balın halis muhlis doğal bal olduğunu hatırlatmak isterim…



Dizide sürekli olacağımız bile belli değildi

Muro’ Mustafa Üstündağ; ‘Çeto’ Şefik Onatoğlu ve ‘Yıldırım’ Eray Türk, ‘Vadi’ süresince o kadar başarılı oldular ve rolleri o kadar sevildi ki, bir film yapmak kaçınılmaz olmuştu. Halkın gülmeyen yüzünü beyazperdeden güldüren bu sevimli üç kahraman ile filmlerini ve son günlerde yaşadıkları farklı heyecanları konuştuk.

# Muro’nun ve adamlarının zaaflarını bu kadar ortaya koymak onları acaba riske attı mı?

Mustafa Üstündağ: Hiç böyle bir korkumuz, endişemiz olmadı. Aksine zaafları olduğu için bu kadar sevilip benimsenmişlerdi zaten. Filmde insani unsurları iyice ortaya çıkıyor.

# Filmde oynayacağınızı öğrenince neler hissettiniz, diziye ilk adım attığınız günden film başrolüne bir öngörünüz olmuş muydu?

M.Ü.: Çok heyecanlandık filme başlarken elbette. Diziye başlarken devamlı olacağı garantisi yoktu zaten. Bir de öyle bir başlangıçtan filme gelmek gerçekten de tarifsiz bir macera bizler için.

Şefik Onatoğlu: Evet Başkan’ım haklısın.

# Şimdi “evet Başkan’ım” diyorsun ama filmde bir hayli itirazların var Başkan’a, ne oldu Çeto’ya filmde?

Ş.O.: Kadınlar yüzünden galiba, aşk aklını aldı başından biraz.

Eray Türk: Biraz mı?

# Eray, sana yazık olmuş ama, senin sevgilin yok filmde, hem rolün de az geldi bana?

Ş.O.: Az değil, onun olmadığı sahnelerde biz hep ondan bahsettik.

# Şefik, sen arkadaşını neden savunur gibi konuştun, bakalım o ne diyecek; söyle Eray, rolünden memnun musun?

E.T.: Çok memnunum rolümden, bizim ortamımız harikaydı ama filme tişörtlerle başlamıştık. Film biterken donuyorduk ve ben hep şortlaydım. Sevgilim olmaması çok üzücü ama…

Ş.O.: Ona elimizden gelen yardımı yapacağız.

# Filmin finali bir devam filmini müjdeledi, neler olacak peki?

M.Ü.: Sizinle birkaç ay evvel ilk röportajı yaparken bu filmin konusunu daha yeni öğrenmiştik ve senaryoyu bile okumamıştık. İnanın devam filmi olacak mı olmayacak mı, onu yapımcılarımız takdir edecekler.

# Gişeye göre olacak yani; filmde kendinizi beğendiniz mi, eleştirdiğiniz yerler var mı oyunculuğunuzda?

M.Ü.: Daha öyle kendimi seyredemedim, iki kez seyrettim ama hayal gibiydi. Oturup ciddi seyretmem lazım.

Ş.O.: Ne yaptık, nerelerde güldük, başımıza neler geldi, hep onlara dikkat ettik. Kendimize bakamadık.

Ben hep Polat Alemdar’ı bekledim!

M.Ü.: Ben de…

ALT METİNLERE DİKKAT!

# Peki, dizide Polat’ın adamı olmanıza az kaldı gibi görünüyor, ne âlemdesiniz en heyecanlı yerinde kaldı?

M.Ü.: Dizide ne olacağını ağabeyler bilir, artık ne yazıldıysa o olur. Biz de isteriz elbette Polat’la çalışmak.

# Muro’yu canlandırırken kimlerden esinlendiniz?

M.Ü.: Sadece bir kişi değil birkaç kişi var Muro’da. Sevdiğimiz, kızdığımız ama nefret edemediğimiz akrabalarımız-arkadaşlarımız vardır. Benim de etrafımda öyle akrabalar vardı, onların karışımıdır Muro.

# Muro’ya kızamama nedenimiz bir de söyleminin sağlam olması...

M.Ü.: Haklısınız, o kadar sağlam yazılmış ki, komik de olsa söyledikleri sonuna kadar doğru ve söylediklerine inanıyor. Zaten filmde alt metinleri takip edenler görecekler ki güldüğümüz şeyler aslında kendi başımıza gelenler. Öyle cümleler var ki, kendimize güldüğümüzü sonradan fark edeceğiz.

Muroda Bir Insan



'Kurtlar Vadisi Pusu'nun beyazperdeye geçiş yapan 'Muro' adlı karakterine hayat veren Mustafa Üstündağ, herkesin içinde bir Muro olduğunu söyledi. Yeni Aktüel dergisine konuşan Üstündağ, kendisini 'devrimcilerle dalga geçiyor' diye eleştirenlere ise şu sözlerle seslendi: "Dalga geçilecek bir durum yok. Muro 'terörist robottur' algısını, 'terörist de insandır' algısına çeviren bir iş. Muro bölücü bir adam ama 'nalet olsun içimdeki insan sevgisine' de diyor. Orada korkunç bir terörist yok, bir insan var. Yani; Muro'nun hayatta bir karşılığı var..."

Muro Ve Ekibi Atv Avrupada

Uğur Işılak`ın Yıldırım gibi programında bu hafta "KURTLAR VADISI PUSU " dizisinden tanıdığımız
Mustafa Üstündağ (Muro ) Şefik Onatoğlu ( Çeto ) ve Eray Türk (Yıldırım) katılacak.

19 Aralık Cuma günü ATV Avrupa ekranlarında Türkiye saati ile 22:30`da izleyebilirsiniz.

Recep Ivedik Faydali Bir Film Oldu

Kurtlar Vadisi'nin Muro'su Mustafa Üstündağ, Recep İvedik filminin kendileri için faydalı bir film olduğunu söyledi.

Kanal D'de yayınlanan 'Cinemania' programına 'Muro-Nalet Olsun İçimdeki İnsan Sevgisine' filminin oyuncuları Mustafa Üstündağ, Eray Türk ve Şefik Onatoğlu konuk oldu.

Mustafa Üstündağ, Recep İvedik'in gişede elde ettiği başarının olumlu yönlerinin olduğunu vurgulayarak, "Recep İvedik'in büyük gişe başarısı getirmesi bizler için de iyi oldu. Demek ki böyle filmler yapılabilinir ve sektör bu işten para kazanabilir. Nereden baksanız biz filmde 80 kişi çalıştık, dizide zaten o kadar kişi çalışıyor. Olabilir, iyi de olmuştur" diye konuştu.

Televizyon Gazetesi

Tek Biletle Ne Izlersiniz

Üç komedi filminin gişe yarışı, ister istemez medyaya da konu oluyor. A.R.O.G., Muro ve Osmanlı Cumhuriyeti arasındaki rekabet her gün sayısal olarak gazete haberlerine ve televizyonların haber bültenlerine yansıyor. Neredeyse yakında ana haber bülteninden sonra "Hava Durumu" gibi "Gişe Durumu" yayınlanacak. Peki cebinizde sadece bir filme gidecek kadar paranız olsaydı ve önünüzde üç seçenek bulunsaydı, hangisini tercih ederdiniz? Ben üç filmi de izledim. Bu nedenle yanıtım kesin gibi. En çok Muro'da güldüm. En çok A.R.O.G. için verilen emeğe saygı duydum. En çok Osmanlı Cumhuriyeti beni düşündürdü. Bir filmden öncelikli beklentiniz neyse, siz ona göre karar verin. Bu arada en çok hangi filmin beğenildiği konusunda anketler, kamuoyu araştırmaları da düzenleniyor. Bunlardan biri de Uçankuş internet sitesinin anketi. Halen devam etmekte olan ankette, pazartesi 13.30 itibarıyla 10 bin15 kişinin yüzde 52.24'ü "Muro" yanıtını vermiş. İkinci sırada yüzde 33.09'luk oranla A.R.O.G. ve yüzde 13.67 ile Osmanlı Cumhuriyeti yer alıyor.

Sabah / Yüksel Aytuğ

Muro Filmi Alterneatif Afis

İlk Afişe Nazaran Bu Afiş Daha Güzel Gözüküyor.Ne Dersiniz ?

Muro Rekora Gidiyor

MURO 1 MİLYONU AŞTI

5 Aralık Cuma günü 235 kopya ile 350 salonda gösterime giren “Muro – Nalet Olsun İçimdeki İnsan Sevgisine” filmi ilk 6 gününde 1 milyon izleyici sayısını aştı.
İlk 3 günde 390.573 izlenen “Muro – Nalet Olsun İçimdeki İnsan Sevgisine” filminin seyirci sayısı katlanarak artıyor. İkinci 3 günde yaklaşık 620bin izleyiciye ulaşan “Muro – Nalet Olsun İçimdeki İnsan Sevgisine” filmi, 1. haftasını tamamlamadan 1 milyonu aşkın sinemaseverle buluşmuş oldu.

Bayram tatili nedeniyle sinema salonlarından net ve sağlıklı bilet sayısının alınamadığını da kamuoyuyla paylaşma gereği duyuyoruz. Filmin izlenme sayısıyla ilgili en sağlıklı veriler pazartesi günü basın ve kamuoyuyla paylaşılacaktır.

Resmi Site

AROG Muroyu Solladi

Cem Yılmaz’ın halıcı Arif’in macerasını anlattığı, merakla beklenen filmi A.R.O.G’la aynı gün seyirciyle buluşan Muro - Nanet Olsun İçimdeki İnsan Sevgisi’ne filmi, ilk üç gününde 390 bin 592 kişi tarafından izlendi.

Pana Film’in yapımcılığını üstlendiği, Mustafa Üstündağ’ın ise başrolünü oynadığı Muro, böylece ilk üç gününde 816 bin 304 kişilik seyirci rakamına ulaşan A.R.O.G’un çok gerisinde kaldı.
Muro, 2008 yılı içinde ilk üç gününde en çok izlenen film listesinde ise A.R.O.G ve 791 bin 536 kişi tarafından izlenen Recep İvedik’ten sonra üçüncü sırada yer aldı.

Milliyet

Muro ilgiden memnun



Oyuncu Mustafa Üstündağ, baş rolde oynadığı ''Muro-Nalet Olsun İçimdeki İnsan Sevgisine'' filmine gösterilen ilgiden memnun olduğunu söyledi.

Kurtlar Vadisi dizisinin ''devrimci jargonu'' ve ''nalet olsun içimdeki insan sevgisine'' repliğiyle tanınan ''Muro'' karakterini canlandıran Üstündağ, bayram tatili için geldiği Bursa'da, Atatürk Caddesi'ndeki Bursa Kent Müzesi'ni gezdi.

Çıkışta vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılaşan Üstündağ, yaptığı açıklamada, ''Muro-Nalet Olsun İçimdeki İnsan Sevgisine'' filminin 5 Aralıkta gösterime girdiğini, 5 günlük sürede izleyicilerden olumlu tepkiler aldıklarını belirterek, ''Maşallah, Allah nazardan saklasın iyi gidiyor. Filme olan ilgiden son derece memnunuz'' dedi.

Vatandaşlar, diziden esinlenerek ''başkanım'' diye seslendikleri Üstündağ ile bol bol hatıra fotoğraf çektirdi.

AA

Muro Sessiz

A.R.O.G'tan rekor açılış



Cem Yılmaz'ın cuma günü vizyona giren yeni filmi "A.R.O.G", ilk üç günde 816 bin 304 seyirciye ulaştı.

Bu izleyici sayısıyla "Kurtlar Vadisi Irak"ın gerisinde kalan ancak tüm zamanların en çok izelenen Türk filmi "Recep İvedik"in önünde yer alan "A.R.O.G", ikinci sıraya yerleşti. "A.R.O.G", pazartesi günüyle birlikte 1 milyon 106 bin 863 kişi tarafından izlendi.

"MURO" SESSİZ
Öte yandan "A.R.O.G"la birlikte aynı gün vizyona giren "Muro" filminin izleyici sayısı ise açıklanmıyor. Bayram ertesi kaç kişinin izlediğini açıklayacaklarını söyleyen Pana Film yetkilileri, tatil nedeniyle kesin rakamlara ulaşamadıklarını bu yüzden açıklama yapmayacaklarını belirtti. "Muro" filminin kaç kişi tarafından izlendiğinin açıklanmaması, beklenen gişe başarısını elde edememekten kaynaklandığı şeklinde yorumlanıyor.

İLK ÜÇ GÜN REKORLARI
1- Kurtlar Vadisi Irak: 1 milyon 99 bin
2- A.R.O.G: 816 bin 304
3- Recep İvedik: 791 bin 514
4- G.O.R.A: 716 bin 965
5- Asmalı Konak: 663 bin 965
6- Temel İçgüdü 2 610 bin 171
7- Organize İşler: 583 bin 720
8- Vizontele Tuuba 504 bin 219
9- Matrix Reloaded 455 bin 190
10- Hababam Sınıfı Üç Buçuk: 450 bin

Hürriyet

Muro Barda Fena Dagitti


MURO: Nalet Olsun İçimdeki İnsan Sevgisine filmini büyük bir merakla bekliyordum. Recep İvedik'ten sonra bir televizyon karakteri daha sinema perdesine taşınıyordu ve gişede İvedik'in performansını gösterip, gösteremeyeceği merak ediliyordu. Hemen söylemeliyim ki, "sevimli" bir film olmuş. Bir buçuk saat boyunca hem dünyanın hayhuyundan kurtuluyor ama aynı zamanda çevrenizde olup bitenlerle ilgili "mesaj" yüklenip, sinemadan çıkıyorsunuz. Filmden Kurtlar Vadisi: Pusu izleyicileri keyif alabilir. Ama genel sinema izleyicisi için aynı iyimser tahminde bulunamayacağım. Film adeta Muro repliklerinden bir "antoloji" havası taşıyor. 3-5 sahnede yüksek sesle güldüğümü hatırlıyorum. Özellikle de Çeto'nun Rus kızlarla fingirdeşirken Calvin Klein marka don giymesine Muro'nun tepkisi çok komikti: "Ulan Çeto, burjuvayı hiç olmazsa çataldan uzak tut!.." Bir de Muro'nun yanlışlıkla Ecstasy hapı aldıktan sonra türkü barda dağıttığı bir bölüm var ki, müthiş... Ama film, pek çok yerli yapımın makus talihine saplanıp kalıvermiş. Finali olmamış... Belli ki senaristler filmin ikincisini çekmek için bir açık kapı bırakmak istemişler. Ama bu kaygı, finali havada bırakmış. İnsan öykünün sonunda çok daha çarpıcı bir kapanış bekliyor. Mustafa Üstündağ'ın oyunculuğuna zaten söz yok. Ama ben Yıldırım karakterini canlandıran genç oyuncu Eray Türk için "filmin yıldızı" diyorum.


Sabah / Yüksel Aytuğ

Kurtlar Vadisindeki Yildirim Beni Cok Begeniyor

10 yıldır Türkiye'de yaşayan ve Türk vatandaşı olan Macar asıllı manken oyuncu Eva Maya, rol aldığı Muro filmiyle ilgili ilginç açıklamalarda bulundu. Maya, "Komedi filmi ama Rus kadınların yaşadığı gerçek olduğu için içim kan ağladı, gülemedim" dedi...

Muro-Lanet Olsun İçimdeki İnsan Sevgisine' adlı filmdeki rolünüz nedir? Natalie rolündeyim. Türkiye'de çalışan yabancı uyruklu bir kadınım. Barmenlik ve garsonluk yapıyorum ve kazandığım parayla ülkemdeki aileme bakıyorum. Eray Türk, yani 'Kurtlar Vadisi'ndeki Yıldırım, beni çok beğeniyor. Muro ise izin vermiyor.

AHLAKSIZ TEKLİFLER ALDIM

Siz bir bakıma bu filmde kendinizi oynadınız yani! Ben şanslıyım, doğru yoldaydım. Ama neler neler yaşadım bir de bana sorun. Ahlaksız teklifler çok aldım. Adım karaya çalındı. Türkçem eksikti, kendimi anlatamadım.Muro filmini izleyince ne hissettiniz? Bu film aslında çok ciddi bir mesaj veriyor. Filmi izlerken içim yandı. Muro, satılmak istenen Rus kızlara sahip çıkıyor. Duygulandım. Ama filmi hiç komik bulmadım. Muro, Çeto ve Yıldırım'a gülmedim, gülemedim. Herkes kahkahalarla gülerken ben ağladım.

GERÇEK BİR DRAM

Sebep? Kendi başımdan geçen anlattığım olaylar aklıma geldi. Arkadaşlarım gözümün önünden geçti. Hakiki bir dramdı benim için. O kızları hatırlayıp, kaderlerine kan ağladım.Bütün suç hep erkeklerde mi? Rus, Bulgar, Romen, Ukraynalı; nereli olursa olsun bütün bu yabancı kızlar Türkiye'de çok zorluklar yaşıyor. Küçücük kızlar onlar, 17, 18 yaşındalar kötü yola düşürülüyorlar. Film sahnesi değil bu anlattıklarım. Gerçek. Hepsi kandırılıyorlar.

ARKADAŞIM FUHUŞA ZORLANDI

Benim Rus bir kız arkadaşım var. Kız burada fotomodellik yapıyordu. Bana bir gün gözyaşlarıyla inanılmaz bir hikaye anlattı.

KİLO ALINCA KURTULDU

Kız, Rusya'da konservatuvarı bitirmiş. Çok başarılı bir dansçı. Kızı, orada tanıştığı bir Türk "Seni ünlü bir dansçı yapacağız" diye kandırıyor. Kızı konsamatris olarak İstanbul'daki bir pavyona satıyor. Fuhuş yapmaya zorluyor. İstediklerini yapmadığı taktirde kızın yüzüne kezzap atacağını söylüyor, ölüm tehditleri yağdırıyor.

O kız para karşılığı erkeklerle yatmak zorunda kalıyor. Rusya'ya kaçamıyor. Çözüm olarak 52 kilodan, 82 kiloya çıkıyor. Adamlar �İşimize yaramazsın� deyip kızı kovuyorlar. O şekilde kurtuluyor. Sonra diyete giriyor, eski haline dönüyor. Şimdi Türkiye'de bir ajansa bağlı çalışıyor. Adını söylemem, zor duruma düşer.

Pitbull gibi saldırdım

Türkler, yabancı uyruklu kadınları fahişe zannediyor. Halbuki onlar tuzağa düşürülüyor. Bana da çirkin teklifler geldi. Erkekleri laflarımla dövdüm. Agresifim. Beni kolay kadın zannedip, birlikte olmak isteyen erkeklerle kavga ettim. Ağır konuştum. Niyetleri bozuk olan erkeklere gözünü kan bürümüş pitbull gibi saldırdım. Hâlâ da öyleyim.

Şebnem ÖZUZCAN / İSTANBUL

Muroyu Hem Sagcilar Hemde Solcular Sevdi

"Muro" filmi vizyona girdi. Bir grup solcu genç filmi protesto etti. Devrimcilerle dalga geçildiği gerekçesiyle. Bahadır Özdener filmi hem solcuların hem de sağcıların sevdiğini söyledi. Ben filmi izlemedim. Ama dizi içindeki Muro karakteri hoşuma gitti. Şimdi bir noktaya geliyorum. Mesela "milliyetçi" bir karakterin mizahını yapmak. Mizah dergilerinde çokça yapılıyor, yapıldı da. "Komando" karakterler vardı bir zamanlar. Mesela böyle bir karakteri koy. Sinema adamın başına yıkılır. Yalan mı?
Bu gençler efendice protesto etmişler. Bu da onların hakkı.

Sina Koloğlu / Milliyet

Muro Filmi izle Part 9

Muro Filmi izle Part 8

Muro Filmi izle Part 7

Muro Filmi izle Part 6

Muro Filmi izle Part 5

Muro Filmi izle Part 4

Muro Filmi izle Part 3

Muro Filmi izle Part 2

Muro Filmi izle Part 1

Muro Filmi izle Part 4

Muro Filmi izle Part 3

Muro Filmi izle Part 2

Muro Filmi izle Part 1

Muro Hayranlarina Kotu Haber


Kurtlar Vadisi'nin akıbeti sürüyor. Senaristler gelecek bölümlere şekil veriyor. Muro hayranlarına kötü bir haber var!
Yapımcı firma Pana Film ile Show TV arasındaki para sorunları nedeniyle yayınına bir süre ara verilen dizinin akıbeti belli olmasa bile, devam etmesi durumunda Muro hayranları onu eskisi kadar sık göremeyecek.

Kurtlar Vadisi Pusu dizisinin son bölümünde İskender Büyük'ün adamlarının öldürmeye çalıştığı Muro, Çeto ve Yıldırım, Polat Alemdar'ın zeki hamlesi sonucunda hayatta kalmışlardı.

Üçlünün bindiği otomobil bir tünelde durdurulup tıra yüklenmiş, yerine ise insansız aynı tip bir araç konvoya katılmış ve İskender'in adamları da kimsenin bulunmadığı bu aracı füzeyle havaya uçurmuştu.

İskender, Muro'nun öldüğünü düşünürken Polat Alemdar bir süre Muro, Çeto ve Yıldırım'ın gözlerden uzak tutacak.

Karakterleri canlandıran Mustafa Üstündağ, Eray Türk ve Şefik Onatoğlu, CNNTÜRK'te Beyazıt Öztürk ve Meral Okay'ın sunduğu Nası Yani programına konuk oldu.

'Muro Nalet Olsun İçimdeki İnsan Sevgisine' isimli filmle gündemden düşmeyen Mustafa Üstündağ, dizi ve film içindeki Muro karakterlerinin birbirlerinden çok farklı olduğunu belirtti ve senaristlerin bu durumun izleyicide kafa karışıklığı yaratmaması için önlem aldığını anlattı.

Üstündağ, "Dizide biz belirli bir süre olmayacağız. Hikaye ona göre bağlanacak. Hem televizyonda seyretmeleri, hem filmde seyretmeleri birbirine karışabilir. Çünkü ikisi başka şeyler oldu. Kurtlar Vadisi ile alakası olan bir film değil" dedi.

Beyaz, konuklarına Kurtlar Vadisi'nin ne kadar devam edebileceğini sordu. Mustafa Üstündağ, "Memleket böyle olduğu sürece Kurtlar Vadisi devam eder" diyerek dizinin daha uzun süre ekranlarda yer alacağını ifade etti.

Muroyu Herkes Sevdi

Muro'nun filmi vizyona girdi ve hem solcular hem de sağcılar sevdi.

"Muro" filmi vizyona girdi. Bir grup solcu genç filmi protesto etti. Devrimcilerle dalga geçildiği gerekçesiyle. Bahadır Özdener filmi hem solcuların hem de sağcıların sevdiğini söyledi. Ben filmi izlemedim. Ama dizi içindeki Muro karakteri hoşuma gitti. Şimdi bir noktaya geliyorum. Mesela "milliyetçi" bir karakterin mizahını yapmak. Mizah dergilerinde çokça yapılıyor, yapıldı da. "Komando" karakterler vardı bir zamanlar. Mesela böyle bir karakteri koy. Sinema adamın başına yıkılır. Yalan mı?
Bu gençler efendice protesto etmişler. Bu da onların hakkı.

Sina Koloğlu / Milliyet

Muro Nalet Olsun Icimdeki Insan Sevgisine izle

Muro Nalet Olsun Icimdeki Insan Sevgisine

Muro Filmi izle

Muro Filmi Online Full izle

Muro Filmi izle

Muro Nalet Olsun Icimdeki Insan Sevgisine

Deniz Gezmiş’lere, Mihri Belli’lere, Mahir Çayan’lara kalkın yattığınız yerden diye çağrı yapılınca..

Bir grup genç filmi protesto edince..

Basında ‘devrimci kimliği’ tartışmaya açılınca..

Gidip görmek farz oldu..

‘MURO’dan söz ediyorum.. Hani haftalardır televizyonda tanıtımı yapılan filmden..

Hemen şunu belirteyim..

Protesto edenler de bu konuda kalem oynatanlar da filmi izlememiş..

Hürriyet’ten Ahmet Hakan’ın şu değerlendirmesine katılmıyorum.. Devrimcilere şöyle sesleniyor

“Bu dizide (Kurtlar Vadisi) ‘sağcı raconcu adam’, soytarıya dönüştürülmüş bir ‘devrimci palyaço’ üzerinden size ve anılarınıza saldırılıyor.

Daha da kötüsü...

‘MURO’ diye bir film yaptılar. ‘Devrimci’yi daha da rezil kepaze etmek maksadıyla...”

*


Niye katılmadığımı söylemeden önce Muro karakteri nasıl doğdu ona bakalım..

Biliyorsunuz.. Kurtlar Vadisi adlı televizyon dizisi derin devlet savaşlarını işliyor.. Araya derin devletle PKK ilişkisini veya işbirliğini katmak istediler..

Muro böyle doğdu.. Mustafa Üstündağ öyle bir karakter çizdi ki, PKK’lı Muro herkese sevimli, sevecen geldi.. Zaman zaman dizinin önüne geçti..

Hatta PKK’lılar sevimli gösteriliyor tartışması bile yapıldı.. Dizinin yapımcıları korktu, Muro’yu PKK’dan kopardı komik, ne olduğu belli olmayan, salak sulak bir tipe dönüştürdü..

Daha da ilgi çekti..

Sordum soruşturdum, izleyenler Muro’ya ‘devrimci kimliği’ yüklememiş.. Ağır ağabeylerin okkalı lafları arasında gırgır yapan bir tip olarak bakmış..

Komik gelmiş..

Sadece bu..

*


Gelelim filme..

Muro tipi tutunca yapımcısı bu karakteri kullanarak nasıl voliyi vururum diye ortaya bir film çıkarmış..

Tamamen tuzak!

Gel gel amaçlı..

Senaryoyu herhalde iki günde yazmışlar.. Abuk sabuk, tutarsız, bağlantısız.. Filmin sonu bile yok!

Belli ki devamını çekecekler..

Muro denen adam ikide bir yardımcısı olan Çeto’nun kafasına vuruyor..

Film bundan ibaret!

Daha da vahimini söyleyeyim.. Tanıtımlarda gösterilen sahneler filmde yok! Bayram ya, buluruz üç beş enayi cebimizi doldururuz diye bakmışlar..

Ben de o enayilerden birisi oldum.. 15 liramı kaptılar!

*


Üç gün sonra diyecekler ki, bak şu kadar gişe yaptık.. Yapar, bu kadar gel gele yapar!

Recep İvedik yapmadı mı..

Ne olur?

Kimse izlemeden A.R.O.G ile karşılaştırmasın.. Bence sezonun en iyi iki filmi Issız Adam ve Devrim Arabaları ile mukayese etmesin..

Kimse, böylesine ucuz, sıradan, beşinci sınıf bir film için ‘devrimci kültürü’ ile dalga geçiliyor diye hayıflanmasın..

Derin manalar yüklemesin!

Kimse, Ahmet Hakan gibi, eski devrimcilere “Diriyseniz açın gözünüzü... Ölüyseniz kalkın yattığınız yerden çağrısı..” yapmasın..

Gişe oyunu deyip geçin..

Ucuz yoldan voliyi vurmak!

Vatan / Mehmet Tezkan

Muro Oy Bekliyor



FLAŞ!... UÇANKUŞ, BU KEZ ALTIN YILINI YAŞAYAN YEŞİLÇAM’IN NABZINI TUTUYOR!... VİZYONA GİREN KOMEDİ FİLMLERİNDEN EN ÇOK HANGİSİNE GÜLDÜNÜZ? CEM YILMAZ’LI “AROG”A MI, ATA DEMİRER’Lİ “OSMANLI CUMHURİYETİ”NE Mİ YOKSA “MURO”YA MI?... NOT: (LÜTFEN FİLMLERİ İZLEMEYENLER ANKETİMİZE OY ATMASIN!...)

Dikkat!... Arog mu, Muro mu, Osmanlı Cumhuriyeti mi? Hangi filme daha çok güldünüz?



Not: (Lütfen izlemeyenler oy atmasın!...)



Arog

Muro

Osmanlı Cumhuriyeti


Uçankuş


Oykullanmak için tıklayınız

Muro Filminin Galasindan Goruntuler

AROG MUROYU GECTI

Aylardır heycanla beklediğimiz 2 film AROG ve MURO aynı anda vizyona girdi.Herkesin merak ettiği konu ise hangisi daha çok izlenecek.İşte sonuç…

Türkiyenin merakla beklediği filmler AROG ve MURO bugun aynı vizyona girdi.Gün sonunda Cem Yılmaz’ın yönetdiği ve oyndığı AROG ilk gün sonunda 350 bin seyirci tarafından izlenerek ilk günü önde bitirdi.

MURO filminin yapımcıları ilk günün sonundaki seyirci sayısını açıklamazken 200 bin seyirciye yakın olduğunu belirttiler.

Haber Portal

Muro Cinamaniada

Ömür Gedik'in bu haftaki konukları, "Muro" filminin oyuncuları; Mustafa Üstündağ, Şefik Onatoğlu ve Eray Türk.

"Muro" karakteri neden bu kadar çok sevildi?

"Kurtlar Vadisi Terör" yayından kaldırıldığı için mi Muro bir fenomen haline getirildi?

Filmde, bilinçli olarak Rus kadınların kullanıldığını söyleyen ekip, seyirciden tepki almaktan korkuyor mu?

Küçüklüğünde kendi süper kahramanlarını kendisi yaratan Mustafa Üstündağ, Kurtlar Vadisi ve Muro hakkında çarpıcı açıklamalarda bulunuyor.

Cinemania 13 Aralık Cumartesi Saat 12.30'da Kanal D'de

Kanal D

Muro Nalet Olsun Icimdeki Insan Sevgisine Almanya Salon Seanslari



BÜYÜK HALİNİ GÖRMEK İÇİN ÜSTÜNE TIKLAYIN

Muro Filmi Deverimciyi Rezil Etmek Icin Yapildi

KÜLTÜR ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, bir gazeteye verdiği demeçte, memleket kadınlarının bir kısmının seçtiği kıyafet tarzını "alenen tahkir ve tezyif" etmiş...

Şöyle demiş Günay:

"Çarşaf çağdışıdır. Çarşaf mı kalmış bu çağda?"

Ertuğrul Günay’ın bu yaklaşımından şöyle bir ilkesel sonuç çıkarmak mümkündür:

"Herhangi bir kıyafet tarzını aşağılamak, anamızın ak sütü gibi helaldir."

Yani...

"Çarşaf çağdışıdır" cümlesi kurulabiliyor ise...

"Türban çağdışıdır" cümlesi de kurulabilir...

Ertuğrul Günay, "Çarşaf mı kalmış bu çağda?" diye sorabiliyor ise...

Necla Arat da "Türban mı kalmış bu çağda?" diye sorabilir.

Merak ediyorum:

Bundan sonra...

"Türban çağdışıdır. Türban mı kalmış bu çağda" cümlesine karşılık olarak ne cevap verir Ertuğrul Günay?

Şunu mu:

"Benim cici liderlerim Abdullah Bey ve Tayyip Bey’in kıymetli zevcelerinin kullandıkları türban, mis gibi de çağdaş bir kıyafettir... Paris esintisi taşır... Ama Erzurum İli’nin Horasan İlçesi’nden gelip İstanbul’un varoşlarında yaşayan cahil kadınların kullandıkları çarşaf ise çağdışıdır... Karanlığı yansıtır."

Bunu mu diyecek?

* * *

Ey Allah’ın her günü "Baykal’a çakma temrinleri" yapmaktan bitap düşen yandaş yazarlar!

Alın size sıfır kilometre bir hedef!

Korkmayın!

Ertuğrul Günay, derin AKP’nin derinliklerinden beliren bir isim değil... Bu açıdan başınıza bela almış olmazsınız...

Ayrıca...

"Tarafsız" bir görüntü de sergilemiş olursunuz...

Hadi "Ya Allah" diyerek...

Şu mübarek günlerde verin dersini Ertuğrul Günay’ın...

Devrimciler ağıdı

EY devrimciye laf söylendi mi, "Görürsün Dev-Genç nasıl patlar beyninde" diye ayarın kralını veren Ertuğrul Kürkçü...

Ey kurtuluşa kadar savaş sloganlarına kafiye olan Ulaş Kardaş...

Ey bir yüzyılı devirmeye ramak kaldığı halde hálá devrim rüyaları görmekten bıkıp usanmayan Mihri Belli Baba!

Ey Deniz arkadaş! Yusuf, Hüseyin...

Ve de Mahir...

Diriyseniz açın gözünüzü... Ölüyseniz kalkın yattığınız yerden...

Sene 2008...

Memleket evlatları epey bir zamandan beri Kurtlar Vadisi adı verilen "sağcı / erkeksi / raconcu / devlet için kurşun atıcı" bir dizinin etkisi altında...

Bu dizide sizin yüreğinize düşen ateşle kafa yapılıyor...

Bu dizide "sağcı raconcu adam", soytarıya dönüştürülmüş bir "devrimci palyaço" üzerinden size ve anılarınıza saydırıyor...

Daha da kötüsü...

"MURO" diye bir film yaptılar, "Devrimci"yi daha da rezil kepaze etmek maksadıyla...

Kalkın ve ağlayın:

Devrimin şanlı tarihi, "sağcı / raconcu adamlar"ın elinde oyuncak oldu...

Ve işin daha da kötüsü:

Bu duruma ses çıkaran yok...

Benim gibi bir "eski İslamcı"dan ve Beyoğlu sinemalarından birinin önünde küçük bir protesto gösterisi düzenleyen "20 yeni yetme genç"ten gayri...


Olmadı Hayrettin Hoca

ÜNLÜ İslam hukuku hocası Prof. Hayrettin Karaman, Yeni Şafak’taki yazısında özetle diyor ki:

"Madımak Oteli müze olamaz... Bir hakkın veya özgürlüğün kullanılması kamuya, ülkenin huzur ve güvenine zarar veriyorsa o hak istenmez ve kullanılmaz. Madımak müze olacak da ne olacak? Ayrımcılık ve bölücülük körüklenecek... Bunun kime faydası var? Gidenler geri mi gelecek?"

* * *

Ben de özetle diyorum ki:

Hocam! O zaman gidin Sivas’a... Madımak Oteli’ne yolunuzu düşürün... Karnınız aç olsun ama... Oradaki kebapçıda, ateşle öldürülmüş insanların anısına, ateşle kızartılmış kebaplardan afiyetle yiyin... Huzur ve güven içinde... Sonra da yazarsınız, "Burası müze olup huzur bozacağına, kebapçı olup karın doyursun daha iyi" diye... Memleketimizin anlı şanlı fıkıh üstadı olarak, bu işin kitaptaki yerini de sanırım kolayca bulursunuz... Afiyet şeker olsun diyorum hocam...

Hürriyet / Ahmet Hakan

Erzurumda MURO-AROG Bereketi

Van'da ilk gün ilk seansta sadece 20 kişinin gelmesi CineVan Sineması sahibi Güven Denizhan'ı biraz tedirgin etse de ikinci seansa 147 bilet satılınca Denizhan da ilginin gittikçe artacağını söylüyor. Erzurum'da ise aşırı bir talep var. A.R.O.G ile Muro'nun dün vizyona girmesiyle birlikte Erzurum'daki sinemalarda aşırı yoğunluk yaşandı. Dadaş ve Cafede Sinema salonlarında günler öncesinden biletlerini alan seyirciler sinema salonlarını doldururken, talebi karşılamak için ek gösterimlerin yapılması gündeme geldi. Filmleri izleyen ve gülmekten bir hayli mutlu olduklarını ifade eden sinemaseverler ise, "Çok güzel. Kahkaha tufanı. Önce Muro'yu izledik; diğer matinede de A.R.O.G.'u. İki film de çok güzeldi." dediler.

Sabah

Turkler Yabancilari Fahise Saniyor

'Muro komedi filmini izlerken içi kan ağlayan yabancı uyruklu oyuncu

10 yıldır Türkiye'de yaşayan ve Türk vatandaşı olan Macar asıllı manken oyuncu Eva Maya, rol aldığı Muro filmiyle ilgili ilginç açıklamalarda bulundu. Maya, "Komedi filmi ama Rus kadınların yaşadığı gerçek olduğu için içim kan ağladı, gülemedim" dedi...

Muro-Lanet Olsun İçimdeki İnsan Sevgisine' adlı filmdeki rolünüz nedir? Natalie rolündeyim. Türkiye'de çalışan yabancı uyruklu bir kadınım. Barmenlik ve garsonluk yapıyorum ve kazandığım parayla ülkemdeki aileme bakıyorum. Eray Türk, yani 'Kurtlar Vadisi'ndeki Yıldırım, beni çok beğeniyor. Muro ise izin vermiyor.

AHLAKSIZ TEKLİFLER ALDIM

Siz bir bakıma bu filmde kendinizi oynadınız yani! Ben şanslıyım, doğru yoldaydım. Ama neler neler yaşadım bir de bana sorun. Ahlaksız teklifler çok aldım. Adım karaya çalındı. Türkçem eksikti, kendimi anlatamadım.Muro filmini izleyince ne hissettiniz? Bu film aslında çok ciddi bir mesaj veriyor. Filmi izlerken içim yandı. Muro, satılmak istenen Rus kızlara sahip çıkıyor. Duygulandım. Ama filmi hiç komik bulmadım. Muro, Çeto ve Yıldırım'a gülmedim, gülemedim. Herkes kahkahalarla gülerken ben ağladım.

GERÇEK BİR DRAM

Sebep? Kendi başımdan geçen anlattığım olaylar aklıma geldi. Arkadaşlarım gözümün önünden geçti. Hakiki bir dramdı benim için. O kızları hatırlayıp, kaderlerine kan ağladım.Bütün suç hep erkeklerde mi? Rus, Bulgar, Romen, Ukraynalı; nereli olursa olsun bütün bu yabancı kızlar Türkiye'de çok zorluklar yaşıyor. Küçücük kızlar onlar, 17, 18 yaşındalar kötü yola düşürülüyorlar. Film sahnesi değil bu anlattıklarım. Gerçek. Hepsi kandırılıyorlar.

ARKADAŞIM FUHUŞA ZORLANDI

Benim Rus bir kız arkadaşım var. Kız burada fotomodellik yapıyordu. Bana bir gün gözyaşlarıyla inanılmaz bir hikaye anlattı.

KİLO ALINCA KURTULDU

Kız, Rusya'da konservatuvarı bitirmiş. Çok başarılı bir dansçı. Kızı, orada tanıştığı bir Türk "Seni ünlü bir dansçı yapacağız" diye kandırıyor. Kızı konsamatris olarak İstanbul'daki bir pavyona satıyor. Fuhuş yapmaya zorluyor. İstediklerini yapmadığı taktirde kızın yüzüne kezzap atacağını söylüyor, ölüm tehditleri yağdırıyor.

O kız para karşılığı erkeklerle yatmak zorunda kalıyor. Rusya'ya kaçamıyor. Çözüm olarak 52 kilodan, 82 kiloya çıkıyor. Adamlar “İşimize yaramazsın” deyip kızı kovuyorlar. O şekilde kurtuluyor. Sonra diyete giriyor, eski haline dönüyor. Şimdi Türkiye'de bir ajansa bağlı çalışıyor. Adını söylemem, zor duruma düşer.

Pitbull gibi saldırdım

Türkler, yabancı uyruklu kadınları fahişe zannediyor. Halbuki onlar tuzağa düşürülüyor. Bana da çirkin teklifler geldi. Erkekleri laflarımla dövdüm. Agresifim. Beni kolay kadın zannedip, birlikte olmak isteyen erkeklerle kavga ettim. Ağır konuştum. Niyetleri bozuk olan erkeklere gözünü kan bürümüş pitbull gibi saldırdım. Hâlâ da öyleyim.

Şebnem ÖZUZCAN/İSTANBUL

Murodan Muthis Cozumleme


Mustafa Üstündağ nam-ı diğer Muro, en az dizinin esas oğlanı Polat Alemdar kadar ilgi gördü. Sokağa çıktığında onunla fotoğraf çektirmek isteyenler yüzünden yürüyemiyor. Üstündağ, her ne kadar bu ilgiden bunaldığını söylese de Muro karakterinin toplumu birleştireceğini düşünüyor.

Türkiye'nin en çok izlenen dizisi Kurtlar Vadisi'nin sinema macerasının ikincisi Polat ve adamlarıyla değil, düşmanı Muro ve adamlarıyla çekildi. Üstelik bu film, Kurtlar Vadisi'nden beklenildiği gibi vurdulu kırdılı bir macera filmi değil. Baştan sona Muro ve adamlarının başından geçen ve izleyiciye bol kahkaha vaat eden olaylardan oluşuyor. Bunu fırsat bilip, seveni kadar nefret edeni de çok olan Muro karakterini oynayan Mustafa Üstündağ ile görüştük.

Vadi'de oynamaya nasıl başladınız?

Kurtlar Vadisi'nden önce "Yersiz Yurtsuz" dizisinde Ferdi Tayfur'un oğlunu oynuyordum. O bittikten sonra Pana Film'den telefon geldi. Sezonun ortasıydı; "Ne kadar sürecek?" dedim. "Biz oyuncularla şu kadar devam eder, diye garanti veremiyoruz. Çünkü stoksuz devam eden bir dizi. Ne olacağını biz de bilmiyoruz." dediler. Bismillah dedik girdik. İyi ki de girmişim.

Muro başlarda sert bir karakterdi, mizahî yönü ne zaman ve nasıl ön plana çıktı?

Muro'nun kişisel özellikleri zamanla ortaya çıktı. Bu süreç ise senaristler ve oyuncuyla doğru orantılı gitti. Onlar benim oyunculuk hamurumu gördüler, ben de onların yazdığını iyi anladım ve ortak bir dil oluştu. Biz Raci ağabeyle, Bahadır ağabeyle ve dayıyla çok sonradan tanıştık. 15-20 hafta birbirimizi görmedik.

Oynamadan önce izler miydiniz diziyi?

İzlerdim tabii ki. Hatta 'Bir gün oynasam ne güzel olur.' demiştim de.

Oynamak istediğiniz karakter var mıydı?

Vardı. Bir kere bütün karakterler çok kendine has. Kurtlar Vadisi'nin en büyük başarısı da bu. Hiçbir karakter aynı dili konuşmuyor. Her karakterin kendi özel dili, özel dünya görüşü, kendi cümle yapısı var. Polat'ı al, Polat'a bir hikâye yaz. Memati'yi al, Memati'ye bir hikâye yaz. Abdulhey'i al, ona bir hikâye yaz. Güllü'ye, Bulut'a, İskender'e, Muro'ya, Yıldız'a... Her karakter başlı başına bir hikâye.

Neden önce Muro'ya ayrı bir film çekildi?

Şirketin Muro filminde anlatmak istedikleri var. Filmimizin bir derdi var. Sadece öyle gittik, güldük meselesi değil. Film Muro, Çeto ve Yıldırım tipinin komedisi değil. Ağabeylerin ne zamandır bu derdi dile getirme istekleri varmış. Denk geldi şimdi yapıldı. Bu format üzerinde mi yazacaklardı bilmiyorum. Belki daha sert yazabilirlerdi. Şimdiki hali oyuncuyla senaristlerin kurduğu ilişkinin sonucu.

Yani Muro'ya mizahî yönü siz mi kattınız?

Ağabeyler beni seyrettiğinde, rolü ele alış biçimime uygun yazmaya başladılar. Ben de herhalde mizah üzerinde ele almaya başladılar deyip o sert tavrımı yumuşatmaya başladım. Çünkü o sert oyunculuk şekliyle o sözler uymuyordu. Muro sert bir karakterdi. Böbrek ticareti yapan. Çat çut adam öldüren. Bir yerden sona bana da komik gelmeye başladı. Durmadan "Sıhın lan... dan dan"

Muro'nun o meşhur replikleri arasında size ait olanlar var mı?

Çoğunu ağabeyler yazdı, ama benim de arada eklediğim oluyor. Mesela Çetin'e söylediğim "gundi". Çocukken Adana'da, Mersin'de 'lan gundi' derdik. Yıldırım'a dediğim 'burjuva donu' spontane gelişti. Üstümüz takım elbiseli ama kimse iç çamaşırımızı görmüyor. Yıldırım o gün mavi bir baksır giymiş. Eylem yaptırmak için silahı beline koyacağım, gömleğini bir kaldırdım, mavi kuru kafalı bir iç çamaşırı. "Ne lan bu, burjuva donu giymişsin. Bundan sonra örgütte kimse burjuva donu giymeyecek." dedim. Yayınlandı. Ertesi günü baktım Kadıköy'de dükkânlarda 'Burjuva donu bulunur' yazısı var. Ama genel jargonlar ağabeylerin yazdığı.

Nasıl bir aile yapınız var?

Annem ev hanımı, babam Anadolu Cam Sanayileri'nde cam ustasıydı. Mersin'de büyüdüm. İstanbul'a da tiyatro okumak için geldim. Kirvem Adana'da Sabancı Kültür Merkezi'nde tiyatro yapıyordu. Ben de sürekli onların provalarına giderdim. O zamandan tiyatroya ilgim var.

Adanalı mısınız?

Babam Safranbolulu. Ben orada doğdum. Çocukluğum Adana Pozantı'da, yazları yaylada geçti. 18 yaşıma kadar orada kaldım. Şimdi annemle beraber yaşıyorum. Ablamı ve babamı kaybettik. Annem kanser hastası ve ona benden başka bakacak kimsesi olmadığı için askerlikten tecilliyim. Saolsunlar böyle bir kolaylık sağladılar.

İdeolojik düşünceniz nedir? Sağcı solcu, mesela devrimci düşünce yapısına sahip miydiniz?

Biz 80 sonrasının gençleriyiz. Bizim zamanımızda, bu bir devlet politikasıydı, insanlar apolitik hale getirildi. Ben liseye giderken bir önceki kuşak gibi memleket meseleleriyle ilgilenilmiyordu. 'Üniversiteyi kazanmalıyım' derdi vardı. Dershaneye gidiliyordu. Memleket için fikir üretme yoktu. Hepimiz üniversitelere gittikten sonra bir şeylere kaymaya başladık. Ben konservatuara başladıktan sonra bir önceki neslin lisede okuduğu kitapları okumaya başladım.

Sizin bir dayınız varmış, sevilen birisiymiş, ama bir kötü huyu varmış. Herkesi dolandırırmış. En son sizi dolandırmış hatta.

Evet, dayım kurnaz ve akıllı bir adamdır. Aklını kötüye kullanıyor ama. Şuraya gelsin oturup konuşalım ertesi gün dersiniz ki şu adamın telefon numarasını versene ne eğlenceli adammış. Muro'da da dayım gibi şeytan tüyü var. Evet galiba Muro'da dayımdan da bir parça var.

İleride Muro'nun nasıl hatırlanmasını istersiniz?

Bir tarafından bakıldığında uzun zamandır yapılamayan bir şey yapıldı. Sağcısı da Muro'yu seviyor, solcusu da. Kürtler de Muro'yu seviyor. Galiba doğru bir şey yapıldı. Bir Muro düzleminde birleşildi. Herkesin Muro'yu seviyor olması belki daha sonraki demokratikleşme sürecinde bağlayıcı bir nokta olabilir.

Anahtar kelime insan sevgisi mi?

Ama bizim topraklarda vardır o. Yaratılanı severiz Yaratan'dan ötürü. Daha sonra bu kaldırıldı, bir zaman sağ-sol yaptılar, bir zaman Alevî-Sünnî yaptılar. Türk-Kürt yaptılar. Böl, parçala, yönet. Daha ne kadar bölecekler? Birbirimize sahip çıkacak değerlerimiz kalmadı. Ben çocukken babamın şöyle dediğini hatırlıyorum: "Kürtler namuslu ve güvenilir insanlardır." Şimdi Kürt deyince terör akla geliyor. Ne oldu da 20 yılda bu sürece geldik biz?

Muro, önyargıları kıracak mı?

Umarım. Bizim bizden başka kimsemiz yok. Biz 30 yıldır birbirimizi öldürüyoruz. Çok basit bir çözümleme. Bize silah satan yer aynı. Aslında o taşı alıp beraber oraya atmalıyız.

Bu tür çetrefilli konuların dizilerle çözüme kavuşturulması da bizim ülkemize has bir durum galiba...

Ama Hollywood dediğin milyar dolarlık endüstri bir mesaj vermek için geliştirilmiş. Lenin de aynı şeyi söylüyor: 'İnsanları etkilemenin en büyük yolu büyülü perdeden geçiyor.' Kitleleri hareket ettirebiliyorsunuz. Sanatın böyle bir gücü var.

Muro Toplumu Birlestirecek


Mustafa Üstündağ, Muro karketeri ile ilgili Zaman'a konuştu. Üstündağ'a göre Muro toplumu birleştirecek!...
Muro filmini fırsat bilen Gülizar Baki seveni kadar nefret edeni de çok olan Muro karakterini oynayan Mustafa Üstündağ ile görüştü. Diziye nasıl başladı, sağcı mı solcu mu? İşte tüm bunların cevabı ve daha fazlası bu röportajda...


-Vadi'de oynamaya nasıl başladınız?

Kurtlar Vadisi'nden önce "Yersiz Yurtsuz" dizisinde Ferdi Tayfur'un oğlunu oynuyordum. O bittikten sonra Pana Film'den telefon geldi. Sezonun ortasıydı; "Ne kadar sürecek?" dedim. "Biz oyuncularla şu kadar devam eder, diye garanti veremiyoruz. Çünkü stoksuz devam eden bir dizi. Ne olacağını biz de bilmiyoruz." dediler. Bismillah dedik girdik. İyi ki de girmişim.

Muro başlarda sert bir karakterdi, mizahî yönü ne zaman ve nasıl ön plana çıktı?

Muro'nun kişisel özellikleri zamanla ortaya çıktı. Bu süreç ise senaristler ve oyuncuyla doğru orantılı gitti. Onlar benim oyunculuk hamurumu gördüler, ben de onların yazdığını iyi anladım ve ortak bir dil oluştu. Biz Raci ağabeyle, Bahadır ağabeyle ve dayıyla çok sonradan tanıştık. 15-20 hafta birbirimizi görmedik.

Oynamadan önce izler miydiniz diziyi?

İzlerdim tabii ki. Hatta 'Bir gün oynasam ne güzel olur.' demiştim de.

Oynamak istediğiniz karakter var mıydı?

Vardı. Bir kere bütün karakterler çok kendine has. Kurtlar Vadisi'nin en büyük başarısı da bu. Hiçbir karakter aynı dili konuşmuyor. Her karakterin kendi özel dili, özel dünya görüşü, kendi cümle yapısı var. Polat'ı al, Polat'a bir hikâye yaz. Memati'yi al, Memati'ye bir hikâye yaz. Abdulhey'i al, ona bir hikâye yaz. Güllü'ye, Bulut'a, İskender'e, Muro'ya, Yıldız'a... Her karakter başlı başına bir hikâye.

Neden önce Muro'ya ayrı bir film çekildi?

Şirketin Muro filminde anlatmak istedikleri var. Filmimizin bir derdi var. Sadece öyle gittik, güldük meselesi değil. Film Muro, Çeto ve Yıldırım tipinin komedisi değil. Ağabeylerin ne zamandır bu derdi dile getirme istekleri varmış. Denk geldi şimdi yapıldı. Bu format üzerinde mi yazacaklardı bilmiyorum. Belki daha sert yazabilirlerdi. Şimdiki hali oyuncuyla senaristlerin kurduğu ilişkinin sonucu.

Yani Muro'ya mizahî yönü siz mi kattınız?

Ağabeyler beni seyrettiğinde, rolü ele alış biçimime uygun yazmaya başladılar. Ben de herhalde mizah üzerinde ele almaya başladılar deyip o sert tavrımı yumuşatmaya başladım. Çünkü o sert oyunculuk şekliyle o sözler uymuyordu. Muro sert bir karakterdi. Böbrek ticareti yapan. Çat çut adam öldüren. Bir yerden sona bana da komik gelmeye başladı. Durmadan "Sıhın lan... dan dan"

Muro'nun o meşhur replikleri arasında size ait olanlar var mı?

Çoğunu ağabeyler yazdı, ama benim de arada eklediğim oluyor. Mesela Çetin'e söylediğim "gundi". Çocukken Adana'da, Mersin'de 'lan gundi' derdik. Yıldırım'a dediğim 'burjuva donu' spontane gelişti. Üstümüz takım elbiseli ama kimse iç çamaşırımızı görmüyor. Yıldırım o gün mavi bir baksır giymiş. Eylem yaptırmak için silahı beline koyacağım, gömleğini bir kaldırdım, mavi kuru kafalı bir iç çamaşırı. "Ne lan bu, burjuva donu giymişsin. Bundan sonra örgütte kimse burjuva donu giymeyecek." dedim. Yayınlandı. Ertesi günü baktım Kadıköy'de dükkânlarda 'Burjuva donu bulunur' yazısı var. Ama genel jargonlar ağabeylerin yazdığı.

Nasıl bir aile yapınız var?

Annem ev hanımı, babam Anadolu Cam Sanayileri'nde cam ustasıydı. Mersin'de büyüdüm. İstanbul'a da tiyatro okumak için geldim. Kirvem Adana'da Sabancı Kültür Merkezi'nde tiyatro yapıyordu. Ben de sürekli onların provalarına giderdim. O zamandan tiyatroya ilgim var.

Adanalı mısınız?

Babam Safranbolulu. Ben orada doğdum. Çocukluğum Adana Pozantı'da, yazları yaylada geçti. 18 yaşıma kadar orada kaldım. Şimdi annemle beraber yaşıyorum. Ablamı ve babamı kaybettik. Annem kanser hastası ve ona benden başka bakacak kimsesi olmadığı için askerlikten tecilliyim. Saolsunlar böyle bir kolaylık sağladılar.

İdeolojik düşünceniz nedir? Sağcı solcu, mesela devrimci düşünce yapısına sahip miydiniz?

Biz 80 sonrasının gençleriyiz. Bizim zamanımızda, bu bir devlet politikasıydı, insanlar apolitik hale getirildi. Ben liseye giderken bir önceki kuşak gibi memleket meseleleriyle ilgilenilmiyordum. 'Üniversiteyi kazanmalıyım' derdi vardı. Dershaneye gidiliyordu. Memleket için fikir üretme yoktu. Hepimiz üniversitelere gittikten sonra bir şeylere kaymaya başladık. Ben konservatuara başladıktan sonra bir önceki neslin lisede okuduğu kitapları okumaya başladım.

Sizin bir dayınız varmış, sevilen birisiymiş, ama bir kötü huyu varmış. Herkesi dolandırırmış. En son sizi dolandırmış hatta.

Evet, dayım kurnaz ve akıllı bir adamdır. Aklını kötüye kullanıyor ama. Şuraya gelsin oturup konuşalım ertesi gün dersiniz ki şu adamın telefon numarasını versene ne eğlenceli adammış. Muro'da da dayım gibi şeytan tüyü var. Evet galiba Muro'da dayımdan da bir parça var.

İleride Muro'nun nasıl hatırlanmasını istersiniz?

Bir tarafından bakıldığında uzun zamandır yapılamayan bir şey yapıldı. Sağcısı da Muro'yu seviyor, solcusu da. Kürtler de Muro'yu seviyor. Galiba doğru bir şey yapıldı. Bir Muro düzleminde birleşildi. Herkesin Muro'yu seviyor olması belki daha sonraki demokratikleşme sürecinde bağlayıcı bir nokta olabilir.

Anahtar kelime insan sevgisi mi?

Ama bizim topraklarda vardır o. Yaratılanı severiz Yaratan'dan ötürü. Daha sonra bu kaldırıldı, bir zaman sağ-sol yaptılar, bir zaman Alevî-Sünnî yaptılar. Türk-Kürt yaptılar. Böl, parçala, yönet. Daha ne kadar bölecekler? Birbirimize sahip çıkacak değerlerimiz kalmadı. Ben çocukken babamın şöyle dediğini hatırlıyorum: "Kürtler namuslu ve güvenilir insanlardır." Şimdi Kürt deyince terör akla geliyor. Ne oldu da 20 yılda bu sürece geldik biz?

Muro, önyargıları kıracak mı?

Umarım. Bizim bizden başka kimsemiz yok. Biz 30 yıldır birbirimizi öldürüyoruz. Çok basit bir çözümleme. Bize silah satan yer aynı. Aslında o taşı alıp beraber oraya atmalıyız.

Bu tür çetrefilli konuların dizilerle çözüme kavuşturulması da bizim ülkemize has bir durum galiba...

Ama Hollywood dediğin milyar dolarlık endüstri bir mesaj vermek için geliştirilmiş. Lenin de aynı şeyi söylüyor: 'İnsanları etkilemenin en büyük yolu büyülü perdeden geçiyor.' Kitleleri hareket ettirebiliyorsunuz. Sanatın böyle bir gücü var.

Muro Sinema Filmine Protesto

Öğrenci Gençlik Sendikası (GENÇSEN) üyesi bir grup öğrenci bugün vizyona giren "Muro" isimli filmi protesto etti. Taksim İstiklal Caddesi Yeşilçam Sokak'taki Sinepop sinemasında da gösterilen filme tepki gösteren grup pankart açarak, "Muro şaşırma sabrımızı taşırma" şeklinde slogan attı.

25 kişilik GENÇSEN üyesi "Muro" filmini ptotesto etti. Üzerlerinde, "Nalet olsun içinde olmayan insan sevgisine" yazılı pankartlar taşıyan eylemciler, "Yaşasın halkların kardeşliği, Çeteler halka hesap verecek, Çete mafya dizilerine son, Muro şaşırma sabrımızı taşırma" şeklinde slogan attı. Sinema önünde bir süre slogan atan eylemciler daha sonra basın açıklaması yaptı.

GENÇSEN adına basın açıklamasını okuyan Mehmet Arda Özdal, "Muro" filminin devrimciliği dalga konusu haline getirdiğini söyledi. Özdal, "Birkaç yıl önce başlayan ve Kurtlar Vadisi denen dizi, yayınlanmaya başladığından beri, milliyetçiliği, şövenizmi ve maço karakterleri ile derin devlet vurgusu ön plana çıkarılıyor." dedi.

Açıklamanın ardından eylemciler pankartlarını toplayarak olaysız bir şekilde dağıldı. Öte yandan, herhangi bir taşkınlığa izin vermemek için çevik kuvvet ekipleri de Yeşilçam Sokak'ta eylem boyunca hazır bekletildi.

Muro Kendi Reklamini Yapti


Bu gün gösterime girecek 'Muro' filminin reklamı, dün akşam yayınlanan Kurtlar Vadisi'nde nasıl yapıldı?

Muro ve ekibi, Polat Alemdar'ın adamları tarafından bir şaşırtmacayla savcılığa götürülürken, 'Halkların bilinçlenmesinin' nasıl olacağı konusunda bir 'çözümlemeye' girişirler.

Çünkü, hem örgüt, hem de Derin kebap İskender tarafından ortadan kaldırılmak üzere aranmaktadırlar ve gidecekleri bir yer yoktur.

Bu esnada Muro'nun vekili Çeto, bir 'önermede' bulunur.

Muro'ya, köye gidip halkların bilinçlendirilmesi konusunun çekirdek aileden başlamasının mümkün olup olamayacağını sorar.

Muro'da 'Bu kapitalist düzene, sinema filmi olur' şeklinde cevap verdikten sonra, bunu bir sinema filmi olarak hayal ederler.

Çeto, böyle bir film yapılsa kaç kişi gelir diye sorar.

Muro da 'Bu film olsa, 10 milyon kişi gelir' diye çzöümler.

Çeto, '10 Milyon çok, 1.5 milyon kişi gelir mi Başkanım' diye sorar...

Muro'nun cevabı ise, '1.5 Milyon neki oğlum, ben parmağımı şıklatsam o kadar gelir' der.

Bu gün gösterime girecek 'Muro Filmi'nin gizli reklamı böylece yapılmış, Pana Film'in bu filmi en az 1.5 Milyon kişi izleyecek beklentisi de tarafımızdan anlaşılmış olur.

Muro'nun Hedefi 10 Milyon!

Kurtlar Vadisi Pusu dizisinin dün akşam ekrana gelen bölümünde 'Muro' filminin tanıtımını yine Muro yaptı. Film için hayal edilen izleyici rakamı da ortaya çıktı:10 milyon...

Kurtlar Vadisi Pusu dizisinin dün akşam ekrana gelen 49. bölümünde Muro filminin tanıtımı Muro-Çeto-Yıldırım üçlüsünün diyaloğuna yansıdı.

Polat Alemdar'ın elindeki Muro, Çeto ve Yıldırım, arabada giderken Muro filminin konusu olan senaryoyu dillendirdiler.

Muro, Polat'in elinden kurtulup hapisten de sağ çıkarsa ne yapacağını anlattı. "Köyüme döner evlenirim" diyen Muro, filmdeki senaryoyu özetledi ve devrim hayalini köyden başlatarak gerçekleştirmeyi hayal etti.

Çeto ve Yıldırım, 'liderleri Muro'ya takılırken film için beklenen izleyici sayısı da telaffuz edildi.

Yıldırım, "10 milyon gelir mi?" diyerek hayallerinde olan rakamı ifade etti. Muro ise, "10 milyon nedir oğlum, 10 milyon benim bir hareketime bakar" diyerek oldukça iddialı konuştu.

Muro'nun filmin tanıtımında da çok kullanılan 'Nalet olsun içimdeki bu insan sevgisine' ifadeleri ise, yine Muro'nun ağzından "İçinde insan sevgisi olan herkes gelse bunu da aşar" denilerek filmin iddiası ortaya kondu.

Bakalım, bugün vizyona giren Muro filmi gişede beklenen başarıyı yakalayabilecek mi?

Bu Sehir ‘Muro’yu Bile Madara Eder!

Cem Yılmaz’ın A.R.O.G’u karşısında Mustafa Üstündağ’ın ‘Muro’su ne yapar?

Bu cuma sinemaları hareketlendirecek iki film vizyona girecek. Bir tarafta Cem Yılmaz’ın “A.R.O.G”u, diğer tarafta Pana Film’in “Muro”su...

O nedenle de şu günlerde yanıtı en çok merak edilen soru şu: “Cem Yılmaz’ın A.R.O.G’u karşısında Mustafa Üstündağ’ın ‘Muro’su ne yapar? A.R.O.G, Muro’ya fark mı atar, yoksa gişeden beklenmedik bir sürpriz mi çıkar?”

Önceki gün 14.00’te Kanyon’daki özel gösterimde “A.R.O.G”u, akşam da İstinye Park’ta “Muro”yu izledim.
İki filmi izlemeden önceki tahminim “A.R.O.G”un gişede “Muro”ya fark atma ihtimalinin yüksek olduğu yönündeydi.



Ancak filmleri peş peşe izleyince kanaatim değişti.
Cem Yılmaz’ın “A.R.O.G”u, “G.O.R.A” kadar olmayabilir, ama iyi iş yapar.

Çünkü Yılmaz, bu ülkede ciddi bir seyirci kitlesini avucuna almış bir star. Ama şunu da unutmamak lazım.
Yılmaz’ın karşısında bu kez, her konuda kendince bir çözümleme yapan “Muro” gibi bir “Metropol tilkisi” var.
Benim izlediğim “Muro”, bu “A.R.O.G”a kolay kolay paçayı kaptırmaz.

“A.R.O.G”la “Muro”nun aynı gün vizyona girmeleri dışında da ortak bir noktalarını keşfettim.
“Arif” ile “Muro”nun yaşadığı çağlar farklı, ama bir konuda yaşadıkları macera aynı. “Arif”, yanlışlıkla yuttuğu viagra, “Muro” ise kendisine içirilen extacy ile kendinden geçiyor.

Cem Yılmaz’ın bayram şekeri

Bir insan, bir taksiyi niye durdurur?
Ya bir yerden bir yere gitmek için, ya da adres sormak için.
Ama “A.R.O.G”da öyle olmuyor.

“Logar”ın sıkıştırdığı “Arif”, hemen bir taksi durduruyor.
Filmi izleyenler, “Arif”in taksiye binip, olay mahallinden kaçacağını sanıyor. Ama taksinin yanına giden “Arif”, şoförün kapısını açıyor ve “Bir dakika bana lazım” diyerek zuladaki “taksici sopası”nı alıp “Logar”ı kovalıyor. Taksicilerin, ellerinin altında her zaman böyle bir sopa bulundurdukları bilinir.



70 milyon insanın yaşadığı bir ülkede, bu gerçekten böyle bir mizah yaratmak Cem Yılmaz’dan başka kaç kişinin aklına gelir?

Kim ne derse desin Cem Yılmaz, Tanrı’nın çok özel yeteneklerle donatıp dünyaya gönderdiklerinden. Rol aldığı her reklam, yaptığı şov, yazıp oynadığı filmler hep böylesine zekâ parıltılarıyla dolu.

Cem Yılmaz, hesapta bir milyon yıl öncesini anlattığı filmde bile, günümüzde olan bitenlerle öylesine inceden dalga geçiyor ki! Bir sahnede “Arif”, oğlunu ilkokula götürüyor, ama okul müdürü “Burası kamusal alan” deyip çocuğu içeri almıyor.

“Arif”, “Ne yani? Birinci sınıfa gidiyor diye, bıyık bırakamaz mı?” diye isyan ederken, kendisi gibi kaytan bıyıklı oğlunun görüntüsü perdeye yansıyor.
Bir başka sahnede “Arif”in, “Sen cezaevinde değil miydin? Nasıl çıktın?” diye sorduğu “Logar” şöyle bir yanıt veriyor:
“Dahşan affıyla...”

Cem Yılmaz’ın günümüz insanı, “Yontma Taş Devri”ne gitse ne yapar, o insanlara nasıl çağ atlatır fantezisinden yola çıkarak çektiği filmde, bu tür esprili göndermelerden bir hayli var.

128 dakikalık “A.R.O.G”da zaman zaman tempo düşüyor, ama Yılmaz, araya serpiştirdikleriyle tempoyu yükseltip, izleyenleri eğlendirmeyi biliyor.

Bu şehir ‘Muro’yu bile madara eder!

“Kurtlar Vadisi Pusu”nun içinden çıkan üç yan karakterin başrollerini paylaştığı “Muro” için öncelikle şunu vurgulamak isterim.

“Muro”, film gibi bir film.
Örgütten aforoz edildikten sonra devrimle yatıp, devrimle kalkan “Muro” ile “Çeto” ve “Yıldırım”ın İstanbul’da kabak çiçeği gibi açılması, kendiliğinden bir durum komedisi yaratıyor. Hapisten çıkınca hayallerindeki devrimi yatak odasından başlatmak için köylerinin yolunu tutan “Muro” ile “Çeto”nun İstanbul’a dönmek zorunda kalmaları, burada onlara “yardım ve yataklık” yapan “Yıldırım”la birlikte yaşadıkları bir hayli eğlenceli.

O yaşa kadar kadınlardan uzak bir hayat süren üç erkeğin, Playboy güzellerini aratmayan Rus kızlarıyla yaşadıkları maceralar da filme ayrı bir seksapelite katıyor.
Yoldan çıkmaya dünden razı “Çeto”yu devrime sadık kalması için ha bire tokatlayan, kendine ve devrime ihanet etmemeye yeminli “Muro” bile sonunda Rus güzelin şehveti karşısında teslim bayrağını çekiyor.



Kafayı devrimle bozmuş “Muro”yu, ilk film macerasında kapitalizm ve emperyalizmin başkenti İstanbul, Ahmet Kaya’nın “Demedim mi Haydar” şarkısındaki gibi “Madara” ediyor.

Pana Film’in yerinde olsam, “Biz dağlarda keklik idik, Şimdi çöplükte karga olduk, Bizim de boyumuzu aştı bu şehir, Yerlere serildik madara olduk, Demedim Muro, bu İstanbul yutar adamı”yı filmin final şarkısı yapardım.

Milliyet / Ali Eyüboğlu

Turk Sinemasinda Yeni Rekor Kirilir mi?


Devrimci Muro ve Taş Devri'ndeki Arif gişede kozlarını paylaşıyor. Muro ve AROG bugün gösterime giriyor. Bakalım hangisi daha çok izlenecek.

Arog hakkında söylenecek çok fazla şey kalmadı aslında. Bütün kitle iletişim araçları Arog’a hizmet eder bir halde� Bayram haftası vizyona giriyor, karşısına herhangi bir film girmeye cesaret edemiyor.

Biletleri haftalar öncesinden satışa sunuluyor, girmediği sinema salonu yok gibi neredeyse� Bu durumda bir film fazla söze gerek duyulmadan oturulup izlenmeyi hak ediyor� Kahramanımız Arif bu kez Yontma Taş devrinde� İlk insanlarla buzul çağına dalıyor, dinozorlarla muhteşem buluşmalarla yaşıyor, yeni dostlar ediniyor� Yani bir nevi zaman makinesi binmiş bir karakter Arif�

Uzaylı bir karısı var, hamile ve nasıl bir çocukları olacağı bu anlamda tam bir muamma� Sonuçta yarattığı yaygaranın hatrına birçok insanın izlemeyi tercih edeceği bir yapım Arog�

Muro:Lanet Olsun İçimdeki İnsan Sevgisine

Muro bir dizi karakteriydi önce. Kurtlar Vadisi Pusu dizisinde Böylece diziden sinemaya bir uyarlama daha gerçekleşmiş oldu. Ama bu daha çok filmin değil, karakterin peşine takılan bir film. Karakter enteresan.

Devrimci jargonu ve yardımcısı Çeto’yla girdiği tartışmalarla tanınan ve "Nalet olsun içimdeki insan sevgisine" repliğini dilimize pelesenk eden Muro’nun maceralarını izleyeceğiz sonuçta. Hem A.R.O.G’un karşısında arz-ı endam eyleyecek olması hem de karakterin yaygın bilinirliği açısından bir iddiası olabilir gibi görünüyor.

Şaşmaz kardeşlerin öncülüğünde çekilen film, devrim komedisi yapmaya çalışıyor ama sonuçta tosladığı yerde yine bildik esprilerle bezeniyor

Orgut Üyesi,Devrimci,Insansever Bir Proje


Dizide televizyon izleyicisinin gönlünü kazandıktan sonra filmi yapılan karakterlere Kurtlar Vadisi Pusu'nun 'Muro'su da eklendi. "Muro: Nalet Olsun İçimdeki İnsan Sevgisine", bugün gösterime giriyor.

Filmin başrol oyuncusu Muro, çetrefilli bir karakter. Diziyi hiç bilmeyen insanlar için, onun çatışmalardan doğan eğlenceli bir dünyası olabilir. Çünkü Muro, biat ettiği terör örgütünün metropol sorumluluğu görevini yürütüyor; bir yandan devrimci, öte yandan 'insan sevgisi dolu' gergin ve üzgün bir adam.

Yardımcısı Çeto ile ("Che-to" yazılı bir çakmak görüyoruz bir sahnede) hapisten çıkan Muro, devrimi silahla değil, çoğalarak uzun vadede yapmaya karar verir. Bunun için köye dönecek, evlenecek ve devrimi, çocuklarına anlatarak başlatacaklardır. Sonra devrim, köylerinden tüm dünyaya yayılacaktır. Köye vardıklarında, muhtar ve eski bir arkadaşları tarafından, Türkiye'de kalmak için evlenmek isteyen Rus kadınlarla para karşılığında nikahlandıklarını öğrenirler. Bir yandan kendilerine bunu yapan arkadaşlarının peşine düşen ikili, bir yandan da İstanbul'a gelip gece kulüplerinin yoğun olduğu Aksaray'da, 'evli' oldukları Rus kadınları aramaya koyulurlar. İşler sarpa sararken filmin aslında bundan başka bir aksiyon barındırmadığını, öykünün evrilmediğini söylemek mümkün.

Kurtlar Vadisi'ndeki Muro karakteri, filmde hayli değişime uğramış. Diziye dahil olduğu ilk zamanlarda acımasız, gençlere okul önünde uyuşturucu satan bir örgüt elemanıyken; bir anda insan sevgisi dolu; insana kolay kolay el kaldıramayan bir adama dönüşmüş. Fakat son tahlilde Muro karakterinin inşasında fikirsel bir dertten ziyade ticari bir kaygı olduğu seziliyor. Senaryosunu Raci Şaşmaz, Bahadır Özdener ve Cüneyt Aysan'ın yazdığı filmi Zübeyr Şaşmaz yönetmiş. Muro, bütün gücü ve ruhuyla birini bulmaya kenetlenen ve ona ulaşmak için elinden geleni ardına koymayan; bunlar olurken de sürekli komik durumlarla karşılaşan komedi filmi karakterlerinin aksine, keyifli bir izlence sunmuyor. Güldüren birkaç sahnenin dışında hatırda kalır pek fazla sahnesi yok. Film, neredeyse hiçbir ilerleme kaydetmeden, başladığı yerde bitiyor. Belli ki senaristler, filmin başında, işledikleri bir suçtan ötürü hapse giren Muro ve Çeto'nun serbest kalışını, sonunda ise masum oldukları halde tutuklanışını göstererek, izleyici ve karakter arasındaki empatiyi güçlendirmeye çalışmış. Sonuçta Muro, diziden devşirdiği hayran kitlesini sinemaya çekmeyi başaracaktır. Bunun dışında bir anlam aramaya ya da yüklemeye gerek yok.

Esra Demirkıran

Muro:Nalet Olsun İçimdeki İnsan Sevgisine


Yönetmen: Zübeyr Şaşmaz
Senaryo: Bahadır Özdener, Raci Şaşmaz
Müzik: Cem Yıldız
Görüntü Yönetmeni: Selahattin Sancaklı

Oyuncular: Bülent Şakrak, Eray Türk, Evrim Alasya, Fırat Tanış, Mazhar Alanson, Mustafa Üstündağ, Şefik Onatoğlu

Tür: Komedi
Yapım: Türkiye
Dil: Türkçe

Cezaevinden çıkan Muro ile Çeto, devrimi köyden başlatmak üzere memleketlerine dönerler. İlk planları evlenip yuva kurmak, örnek birer devrimci olmaktır. Oysa köyde onları bir sürpriz beklemektedir. Muhtar, Muro ile Çeto’yu hapisteyken iki Rus kadınla evlendirmiştir. Muro ile Çeto’nun devrim ütopyasını gerçekleştirmeleri için; kadınları bulup boşanmaları gerekmektedir. Bunun için İstanbul’a dönen Muro ile Çeto’nun başına gelmeyen kalmaz. Çözümlemesini asla yapamayacakları bir örgütle karşı karşıya kalırlar

Muronun Muhtesem Galasi


“Muro: Nalet Olsun İçimdeki İnsan Sevgisine” filminin galası, 2 Aralık Salı akşamı İstinye Park AFM Sinemaları’nda yapıldı.
“Muro: Nalet Olsun İçimdeki İnsan Sevgisine” filminin galası, 2 Aralık Salı akşamı İstinye Park AFM Sinemaları’nda yapıldı.

Galada yaklaşık 2000 kişilik davetli topluluğu “Muro: Nalet Olsun İçimdeki İnsan Sevgisine” filmini ilk kez izledi. Galaya katılanlar arasında medya ve sanat dünyasının ünlü isimlerinin yanı sıra, filmin başrol oyuncuları Muro, Çeto ve Yıldırım’ın ekip arkadaşları olan Kurtlar Vadisi Pusu dizisinin oyuncuları da vardı.

Başta Necati Şaşmaz olmak üzere Gürkan Uygun, Kenan Çoban, Erhan Ufak, Hatice Şendil, Zafer Algöz, Sönmez Atasoy, Hüseyin Avni Danyal, Zeliha Çal, Serpil Tamur, Emin Olcay gibi isimlerin aralarında olduğu Kurtlar Vadisi Pusu oyuncuları gala gecesinde filmi izlediler.

Kurtlar Vadisi Pusu dizisinde Polat Alemdar’ı canlandıran Necati Şaşmaz, kardeşi Zübeyr Şaşmaz’ın yönetmenliğini yaptığı filmle ilgili gazetecilere yaptığı açıklamada, “Benim filmim Kurtlar Vadisi Irak Türkiye’de bir rekor kırmıştı. İnşallah da Muro da yeni bir rekor kırar” dedi

Necati Şaşmaz kendisiyle ve özel hayatıyla ilgili gündeme gelen bazı haberlere ilişkin de gazetecilerin sorularını yanıtladı. Şaşmaz, gazetelere yansıyan haberlerle ilgili soruları,

“Hepinizin bildiği üzere, bu camiada özel hayatına en çok dikkat eden, özel hayatıyla gündeme gelmekten hiç hoşlanmayan ve bu konularda en az konuşan isimlerden biriyim. Birileri bir şeyle konuşabilir, bu onların sorunudur” diye yanıtlarken, "hayatımda hiç aşık olmadım" sözünü de yineledi.

Muro Nalet Olsun Icimdeki Insan Sevgisene Filminin Galasi Yapildi

"Muro" filminin galası yapıldı. İstinye Park'ta gerçekleşen galaya filmin oyuncularının yanısıra Necati Şaşmaz ve Ediz Hun gibi sanatçılar da katıldı.

Muro ve AROG Vizyona Geliyor


Kurtlar Vadisi Pusu dizisinin karakterlerinden Muro ve Çeto'nun büyük ilgi görmesi sonucu perdeye taşınan Nalet Olsun İçimdeki İnsan Sevgisine filmi izleyicileriyle buluşuyor.




Yapımcılığını Pana Film'in, yönetmenliğini Zübeyr Şaşmaz'ın üstlendiği, senaryosunu Raci Şaşmaz, Bahadır Özdener ve Cüneyt Aysan'ın yazdığı “Muro: Nalet Olsun İçimdeki İnsan Sevgisine” adlı sinema filmi 5 Aralık'ta vizyona giriyor.


Filmde Mustafa Üstündağ, Şefik Onatoğlu ve Eray Türk'ün yanı sıra, Fırat Tanış, Evrim Alasya, Bülent Şakrak, Nataliya Bondarenko ve Daria Litvinova'nın rol alıyor. Mazhar Alanson'un da yer alacağı filmin iki devrimcinin başından geçen ilginç bir evlilik hikayesini anlatıyor.



Öte yandan 5 Aralık'ta vizyona girmesi merakla beklenen bir diğer film AROG. Cem Yılmaz'ın 2004 yılında seyirci ile buluştuğu GORA'nın kahramanı Arif'in bu kez yontma taş devrindeki maceralarının fantastik komedi olarak izleneceği filmde Cem Yılmaz'ın yanında Özge Özberk, Zafer Algöz , Ozan Güven , Nil Karaibrahimgil , Metin Keçeci rol alıyor.

Muro Rus Yoldaslara Yol Gosterecek


5 Aralık'ta vizyona girecek olan "Muro" filminin başrol oyuncuları bu durumdan memnun.


5 Aralık'ta "A.R.O.G"la birlikte vizyona girecek olan "Muro: Nalet Olsun İçimdeki İnsan Sevgisine" filminin başrol oyuncuları bu durumdan memnun.
Muro'yu canlandıran Mustafa Üstündağ, "Kaliteli bir filmle aynı hafta vizyona girmek iyi bir şey. İyi filmler sinema sektöründe sinerji yaratıyor. Pana Film de Cem Yılmaz da para kazansın ki, daha çok film çekilsin. Bu böyle devam ederse, bir-iki yılda Bitlis'te de sinema salonları açılacak" diyor.

Film, Muro ve ekibinin devrimi başlatmak için köylerine dönmeleriyle başlıyor değil mi?

- Mustafa Üstündağ: Daha rahat iletişim kuracakları insanların bulunduğu ufak bir yerden devrimi ateşleyip daha sonra metropollere yayılmayı planlıyorlar.

Ancak köye dönüp bir de bakıyorsunuz ki muhtar, Muro ve Çeto’yu Rus kızlarıyla evlendirmiş!

- Eray Türk: Muhtarın oğlu İstanbul’da birtakım değişik işlerle uğraşıyor ve hazır Muro ve Çeto cezaevindeyken onların üzerinden para kazanmak için harekete geçiyor. Çünkü bizim 30-35 senede cezaevinde kalacağımızı hesaplıyor. Cezaevindeyken Muro ve Çeto’yu evlendirip paraları cebe indirmek istiyor.

Muro, Çeto ve Yıldırım’ın "Kurtlar Vadisi" dizisinde hiç görmediğimiz özelliklerini filmde izleyeceğiz galiba.

- M. Üstündağ: Aynen öyle... Aşık oluyorlar, duyguları ve özlemleri daha ön plana çıkıyor.

Yıldırım’ın da bir aşk kaçamağı var mı?

- Eray Türk: Aşık olmaya çalışıyorum ama pek beceremiyorum.

Bu arada Çeto’da hafiften Muro’nun otoritesine karşı isyan bayrağı çekme durumu söz konusu...

- Şefik Onatoğlu: Onunki biraz cahil cesareti. Tabi aşık olunca her şey altüst oluyor.

Gelelim asıl konuya... Muro devrimci jargonu ti’ye mi alıyor?

- M. Üstündağ: Hayır, Muro devrimci jargonu hiçbir zaman ti’ye almıyor. Bir kere bunun ayrımına varalım.

Ne yapıyor peki?

- M. Üstündağ: Muro inanmış bir insan. Don Kişot gibi. Don Kişot’un yel değirmenleriyle savaşını nasıl ti’ye almıyorsak, Muro’nun mücadelesini de ti’ye almamız söz konusu değil.

Tamam Muro her şeyi inanarak yapıyor da, espri malzemesi devrimci jargonu ti’ye alması. Muro’yu izlerken birçok kişi geçmişe dönüyor.

- M. Üstündağ: Şimdi geçmişe dönüp baktığımızda bu tip sözlerin bizim topraklarımıza ait olmadığını, dış güçler tarafından ezberletildiğini görüyoruz. Ve bu yüzden de komik geliyor.

Şimdi gülüyoruz ama 12 Eylül ve öncesi devrim ütopyasına kapılıp büyük hayal kırıklığı yaşayanlar var...

- M. Üstündağ: Yaş itibariyle değil ama 12 Eylül’ün yansımalarının acısını biz de yaşadık. Büyüklerimizin, mahalledeki abilerimizin neler yaşadıklarını çok iyi biliyoruz. Daha sonrasını da hepiniz biliyorsunuz zaten. Apolitik gençler olarak yetiştirildik.

Kendinizi apolitik mi görüyorsunuz?

- M. Üstündağ: Hayır ben kendimi apolitik görmüyorum. Biz de memleket meselelerine kafa yoruyoruz ama 12 Eylül öncesi gençler kadar politik olmadığımız bir gerçek. Sonuçta biz Özal çocuklarıyız. Devlet politikasıyla bilinçli olarak apolitik yetiştirildik. Bizim üniversitede okuduğumuz kitapları insanlar o zaman lisede okumaya başlıyordu.

Nasıl bir öğrenciydiniz? Eylemlere katılır mıydınız?

M. Üstündağ: Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde okudum. Dünya meselelerinin, siyasetin uzağında durmaya çalıştım. Çünkü kendi mesleğimde bir yerlere gelip, söylediklerim dikkate alınmaya başlandıktan sonra kendi dünya görüşümü bir platformda dile getirebilirim diye düşündüm.

Şefik Bey siz de aynı okuldan mezunsunuz, değil mi?

Ş. Onatoğlu: Evet.

E. Türk: Ben de Yeditepe Üniversitesi’nde okuyorum.

Yeditepe’de fazla vukuat olmaz, değil mi?

- E. Türk: (Gülüyor) Doğru söylüyorsun! Şimdi öğrenciler ders sayısı ve yemek fiyatları düşürülsün diye eylem yapıyor.

- M. Üstündağ: Özel üniversiteler açıldıktan sonra her şey bitti zaten. Nerede şimdi 6. Filo’yu denize dökecek gençlik!

Peki, Şefik’in dünya görüşü nedir?

- Ş. Onatoğlu: Herkes gibi benim de bir dünya görüşüm var. Ben tam bağımsız olalım istiyorum. Mustafa Kemal Atatürk olmasaydı şu anda bu özgürlüğü bile bulamazdık diyebilirim.

Başkanım Çeto galiba ulusalcı kanata kaymaya başladı...

- Ş. Onatoğlu: (Gülüyor)

A.R.O.G da Muro da kazansın

Güçlü bir rakibiniz var. "A.R.O.G" ile aynı hafta vizyona gireceksiniz.

- M. Üstündağ: Müjdat Abi (Gezen) "Çocuklar, kuyumcular niye hep yan yanadır? Biri kazanıyorsa diğeri de kazanır" derdi. İyi filmler bir sinerji yaratıyor sinema sektöründe. Pana Film de Cem Yılmaz da para kazansın ki, daha çok film çekilsin.

Muro filminin devamı çekilecek mi?

- Ş. Onatoğlu: "Bu bir üçleme filmidir" diyormuşum! (Gülüyor) Bilmiyoruz, ona yapımcı karar verecek.

Muro ve ekibinin aşık olduğu kızlar Rusya’dan. Yani hepiniz yoldaşsınız. Mutlaka ortak bir paydada buluşursunuz.

- M. Üstündağ: Muro’nun amacı da o zaten. Gördüğü herkesi iki dakikada örgütleyip devrim mücadelesine katmak istiyor. Rus yoldaşlara da doğru yolu gösterecek.

Hatta "Vay be Lenin’in torunlarının düştüğü duruma bak" gibilerinden diyaloglar da duyabiliriz!

- M. Üstündağ: (Gülüyor) Biliyor musun, aynen böyle bir cümle kuruyorum. Biz karakter komedisi değil durum komedisinden besleniyoruz. Muro, Çeto ve Yıldırım’ın trajedilerini de perdeye taşıyacağız. Filmin bir derdi var.

- Ş. Onatoğlu: Çeto’nun en büyük derdi de aşkı.

- M. Üstündağ: Bu Çeto var ya, aşk için davasını bile satar!

Gisede Hollywood’un Esamesi Okunmuyor


Türkiye’de 2008, yerli sinemanın altın yılı. 28 Kasım itibarıyla sinemaya giden 28.2 milyon kişinin yarıdan fazlası yerli yapımları tercih etti. 1 milyar dolar hasılatla bu yılın dünyada en çok izlenen filmi ‘Kara Şövalye’, Türkiye box office’inde 12’nci sırada





ERKAN AKTUĞ
İSTANBUL - Geride bırakmaya hazırlandığımız 2008, Türk sinemasının ‘altın yılı’ olacak. Yıl içinde 50’nin üzerinde yerli film gösterime girerken, toplam seyirci içerisinde yerli filmlerin izlenirlilik oranı da yüzde 50’nin üzerinde. ‘Üç Maymun’, ‘Gitmek’, ‘Tatil Kitabı’, ‘Nokta’, ‘Pandora’nın Kutusu’, ‘Pazar’ gibi filmlerin uluslararası festivallerdeki önemli başarıları da çabası.
Türkiye’nin sinema istatistiklerini tutan Antrakt Sinema Gazetesi’nin verilerine göre 4 Ocak-28 Kasım 2008 tarihleri arasında 28 milyon 163 bin kişi sinemaya gitti, bunların 14 milyon 558 bini yerli filmleri tercih etti. Toplam seyirci içerisinde yerli filmleri tercih edenlerin oranı şimdilik yüzde 50’yi bile aşarken henüz ilk haftasında 641 bin kişinin izlediği ‘Osmanlı Cumhuriyeti’nin yanı sıra bu hafta gösterime girecek komedi filmleri ‘Arog’ ve ‘Muro’nun da eklenmesiyle bu oranın yüzde 60’ları bulması bekleniyor. 31 milyon 161 bin 700 bilet satıldığı 2007 yılında ise 11 milyon 776 bin seyirci yerli yapımları tercih etmişti. Öte yandan toplam seyirci sayısının ise 35 milyonu aşarak 2006 yılına ait 34 milyon 860 binlik rekoru kırması ihtimal dahilinde.
Toplam seyirci içerisinde yerli yapımların payının artmasında, geniş kitleleri harekete geçiren filmlerin hayli fazla olmasının etkisi büyük. Zira bu yıl gösterime giren ‘Recep İvedik’ 4 milyon 300 bin seyirciyle Türkiye’de tüm zamanların en çok izlenen filmi rekorunu elinde bulunduruyor. Bu hafta gösterime girecek Cem Yılmaz filmi ‘Arog’un ise ‘Recep İvedik’in rekorunu elinden alması bekleniyor. ‘Kurtlar Vadisi’ ekibinin elinden çıkma ‘Muro’nun da rekorları zorlaması kuvvetle muhtemel görünüyor. Öte yandan Atatürk belgeseli ‘Mustafa’, 1 milyon barajını aşmış durumda. Çağan Irmak’ın ‘Issız Adam’ı üçüncü haftasında seyircisini 648 bine yükseltti ve hala çok konuşuluyor.

‘Indiana Jones’ 18’inci ‘Kurtlar Vadisi Irak’, ‘Maskeli Beşler’, ‘Hababam Sınıfı’ çok izlenen filmlerin olduğu 2006 yılında da yerli filmlerin toplam seyirci içindeki oranı yüzde 50’yi geçmişti. 2006’da 34.8 milyon seyircinin 17.8 milyonu yerli film izlemişti.
Yerli sinema cephesinde rakamlar iyiye işaret ederken dev Hollywood prodüksiyonlarının Türkiye’de pek esamisi okunmuyor. Mesela 1 milyar dolar hasılatla dünyada bu yılın en çok izlenen filmi olan ‘Kara Şövalye’, Türkiye yıllık box listesinde 28 Kasım itibariyle ancak 12’nci sırada yer alabildi. Aynı zamanda tüm zamanların en çok izlenen dördüncü filmi ‘Kara Şövalye’yi Türkiye’de 446 bin kişi izledi. Keza dünya genelinde 783 milyon dolar hasılat elde eden ‘Indiana Jones: Kristal Kafatası Krallığı’da 331 bin seyirciyle Türkiye box office’inde 18’inci sırada.
Anadolu Ajansı’na konuşan Kültür Bakanlığı Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürü Abdurrahman Çelik, özellikle son üç yılda Türkiye’de üretilen film sayısının ciddi şekilde arttığına işaret ederek “Yani 2004 yılı öncesinde yılda 12-15 film çevrilirken, bu yıl son vizyona gireceklerle beraber 50-55 film seyirciyle buluşmuş olacak. Bu, Türkiye’de bir rekor. Demek ki Türk filmleri izleniyor. Yani, film yapılır ama sinemada salon bulamaz. Birçoğu salon buluyor ve seyircimiz de gidiyor” diye konuştu.
Yüksek gişeli yerli yapımlar sayesinde Türkiye’de seyirci sayısında iyiye gidiş yaşanırken sinema salonu sayısında belirgin bir artış gözlenmiyor. Kırıkkale, Gümüşhane, Bayburt, Ağrı, Iğdır, Ardahan, Muş, Mardin, Kilis, Şırnak ve Siirt olmak üzere 11 ilde hâlâ sinema salonu yok. Türkiye’de yaklaşık 420 sinemanın olduğunu belirten Antrakt Sinema Gazetesi’nden Deniz Yavuz, “Sinema sayısı son birkaç yıldır 420 ile 430 arasında değişiyor. Bazı sinemaların ekonomik zorluklar yüzünden kapanıyor ama yeni alışveriş merkezlerinde açılan sinemalarla sinema sayısı yerinde sayıyor dersek yanlış ölmez” diye konuşuyor.

‘Arog’ sinemaları kapattı

Cuma günü gösterime girecek ‘Arog’ neredeyse Türkiye’deki bütün sinemalarda aynı anda oynayacak. Türkiye için 403 kopya basılan ‘Arog’, 285 sinemanın 600’e yakın salonunda gösterilecek. ‘Arog’ Almanca ve İngilizce dublajlı olarak 150 kopyayla Avrupa genelinde de gösterime girecek. 8.5 milyon dolarlık bütçesiyle bugüne kadar Türkiye’de çekilen en pahalı podüksiyon olan ‘Arog’un yapımcısı Fida Film’den Murat Akdilek, “Türkiye’deki gişe beklentimiz 5 milyon kişi ve üstüdür” demişti.