Sporty Magazine official website | Members area : Register | Sign in

Muro Filmi Deverimciyi Rezil Etmek Icin Yapildi

Share this history on :
KÜLTÜR ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, bir gazeteye verdiği demeçte, memleket kadınlarının bir kısmının seçtiği kıyafet tarzını "alenen tahkir ve tezyif" etmiş...

Şöyle demiş Günay:

"Çarşaf çağdışıdır. Çarşaf mı kalmış bu çağda?"

Ertuğrul Günay’ın bu yaklaşımından şöyle bir ilkesel sonuç çıkarmak mümkündür:

"Herhangi bir kıyafet tarzını aşağılamak, anamızın ak sütü gibi helaldir."

Yani...

"Çarşaf çağdışıdır" cümlesi kurulabiliyor ise...

"Türban çağdışıdır" cümlesi de kurulabilir...

Ertuğrul Günay, "Çarşaf mı kalmış bu çağda?" diye sorabiliyor ise...

Necla Arat da "Türban mı kalmış bu çağda?" diye sorabilir.

Merak ediyorum:

Bundan sonra...

"Türban çağdışıdır. Türban mı kalmış bu çağda" cümlesine karşılık olarak ne cevap verir Ertuğrul Günay?

Şunu mu:

"Benim cici liderlerim Abdullah Bey ve Tayyip Bey’in kıymetli zevcelerinin kullandıkları türban, mis gibi de çağdaş bir kıyafettir... Paris esintisi taşır... Ama Erzurum İli’nin Horasan İlçesi’nden gelip İstanbul’un varoşlarında yaşayan cahil kadınların kullandıkları çarşaf ise çağdışıdır... Karanlığı yansıtır."

Bunu mu diyecek?

* * *

Ey Allah’ın her günü "Baykal’a çakma temrinleri" yapmaktan bitap düşen yandaş yazarlar!

Alın size sıfır kilometre bir hedef!

Korkmayın!

Ertuğrul Günay, derin AKP’nin derinliklerinden beliren bir isim değil... Bu açıdan başınıza bela almış olmazsınız...

Ayrıca...

"Tarafsız" bir görüntü de sergilemiş olursunuz...

Hadi "Ya Allah" diyerek...

Şu mübarek günlerde verin dersini Ertuğrul Günay’ın...

Devrimciler ağıdı

EY devrimciye laf söylendi mi, "Görürsün Dev-Genç nasıl patlar beyninde" diye ayarın kralını veren Ertuğrul Kürkçü...

Ey kurtuluşa kadar savaş sloganlarına kafiye olan Ulaş Kardaş...

Ey bir yüzyılı devirmeye ramak kaldığı halde hálá devrim rüyaları görmekten bıkıp usanmayan Mihri Belli Baba!

Ey Deniz arkadaş! Yusuf, Hüseyin...

Ve de Mahir...

Diriyseniz açın gözünüzü... Ölüyseniz kalkın yattığınız yerden...

Sene 2008...

Memleket evlatları epey bir zamandan beri Kurtlar Vadisi adı verilen "sağcı / erkeksi / raconcu / devlet için kurşun atıcı" bir dizinin etkisi altında...

Bu dizide sizin yüreğinize düşen ateşle kafa yapılıyor...

Bu dizide "sağcı raconcu adam", soytarıya dönüştürülmüş bir "devrimci palyaço" üzerinden size ve anılarınıza saydırıyor...

Daha da kötüsü...

"MURO" diye bir film yaptılar, "Devrimci"yi daha da rezil kepaze etmek maksadıyla...

Kalkın ve ağlayın:

Devrimin şanlı tarihi, "sağcı / raconcu adamlar"ın elinde oyuncak oldu...

Ve işin daha da kötüsü:

Bu duruma ses çıkaran yok...

Benim gibi bir "eski İslamcı"dan ve Beyoğlu sinemalarından birinin önünde küçük bir protesto gösterisi düzenleyen "20 yeni yetme genç"ten gayri...


Olmadı Hayrettin Hoca

ÜNLÜ İslam hukuku hocası Prof. Hayrettin Karaman, Yeni Şafak’taki yazısında özetle diyor ki:

"Madımak Oteli müze olamaz... Bir hakkın veya özgürlüğün kullanılması kamuya, ülkenin huzur ve güvenine zarar veriyorsa o hak istenmez ve kullanılmaz. Madımak müze olacak da ne olacak? Ayrımcılık ve bölücülük körüklenecek... Bunun kime faydası var? Gidenler geri mi gelecek?"

* * *

Ben de özetle diyorum ki:

Hocam! O zaman gidin Sivas’a... Madımak Oteli’ne yolunuzu düşürün... Karnınız aç olsun ama... Oradaki kebapçıda, ateşle öldürülmüş insanların anısına, ateşle kızartılmış kebaplardan afiyetle yiyin... Huzur ve güven içinde... Sonra da yazarsınız, "Burası müze olup huzur bozacağına, kebapçı olup karın doyursun daha iyi" diye... Memleketimizin anlı şanlı fıkıh üstadı olarak, bu işin kitaptaki yerini de sanırım kolayca bulursunuz... Afiyet şeker olsun diyorum hocam...

Hürriyet / Ahmet Hakan
Thank you for visited me, Have a question ? Contact on : youremail@gmail.com.
Please leave your comment below. Thank you and hope you enjoyed...